Translation of "Geldiğini" in Arabic

0.006 sec.

Examples of using "Geldiğini" in a sentence and their arabic translations:

Başkalarının geldiğini görürüz.

نرى أخرين يأتون.

- Bunun ne anlama geldiğini bilmiyorum.
- Ne anlama geldiğini bilmiyorum.

لا أدري ماذا تعني.

Insanın içinden geldiğini ve

أن الجمال الحقيقي ينبع من الداخل

Onun nereden geldiğini bilmiyordum.

- لا أعلم من أين أتت.
- ليس لدي علم من أين جاءت.
- لا أعرف ما مصدرها.

Bunun nereden geldiğini bilmiyorum.

لا أعلم من أين أتى هذا.

Buradan soğuk hava geldiğini hissedebiliyorum.

‫اسمع، يمكنني أن أشعر‬ ‫بهواء بارد في هذا النفق.‬

Bunun ne anlama geldiğini söyleyeyim:

لأعطيكم فكرة عما يعنيه ذلك:

Kölelerin soyundan geldiğini söylediğimiz insanlar

الأشخاص الذين نربطهم بأحفاد العبيد،

Suç ve uyuşturucunun Meksika'dan geldiğini

أن الجريمة والمخدرات تأتي من المكسيك

Onun alt kata geldiğini duydum.

- سمعته ينزل المدرج.
- سمعته ينزل السلالم.

'Birinin Omaha'ya doğru geldiğini görürsek

"قلت ،" إذا رأينا أحدًا يتجه نحو أوماها ،

Bizimle kimin geldiğini bilmek istiyorum.

أريد أن أعرف من سيأتي معنا.

- Bunun ne anlama geldiğini biliyor musun?
- Bunun ne anlama geldiğini biliyor musunuz?

أتعلم ما يعني هذا؟

Batı güzellik standardı haline geldiğini görüyoruz,

تحولت بسرعة لتتطابق مع معايير الجمال الغربي،

Bu öngörünün ne anlama geldiğini kavrayamıyordum.

لم يكن لدي أي فكرة عمّا كان يعنيه هذا التشخيص.

O yüzden tehlikenin geldiğini görmeleri zordur.

‫لذا يصعب عليها رؤية الخطر المقبل عليها.‬

Bob'un Japonya'ya ne zaman geldiğini bilmiyorum.

لا أعرف متى جاء بوب إلى اليابان.

"O geliyor mu?" "Onun geldiğini sanmıyorum."

"هل هو قادم؟"، "لا أظن أنه سيأتي."

Bugünkü gazete bir tayfun geldiğini söylüyor.

جريدة اليوم تحذّر من قدوم عاصفة.

Gözümü ayırmak istemiyorum, sarmal hâline geldiğini görebilirsiniz.

‫لا أريد أن أشيح ببصري عن هذه الأفعى.‬ ‫يمكنك أن ترى أنها تتلوى‬

Gözümü ayırmak istemiyorum. Sarmal hâline geldiğini görebilirsiniz.

‫لا أريد أن أشيح ببصري عن هذه الأفعى.‬ ‫يمكنك أن ترى أنها تتلوى‬

Teknoloji yayınları bir tsunaminin geldiğini söyledi bize.

مجلات التكنولوجيا أخبرتنا أن موجة تسونامي قادمة،

öncelikle galaksimizin bu hale nasıl geldiğini anlamalıyız.

يجب أن نفهم أولًا كيف تكونت مجرتنا.

Şunun ne anlama geldiğini asla tam olarak anlayamayacağım:

لن أفهم ولن أستوعب كليا

Kefalet parasının bir ceza davası sonunda geldiğini biliyorduk,

كنا نعرف أن نقود الكفالة تُرد في نهاية القضية الجنائية،

1975 yılına IBM 5100 almak için geldiğini iletiyor

ينقل أنه جاء إلى 1975 لشراء IBM 5100

2036 yılından geldiğini iddia ediyor. Devlet için çalıştığını söylüyor.

تدعي أنها من عام 2036. يقول إنه يعمل من أجل الدولة.

Ve bir proje için bu tarihe geldiğini iddia ediyor.

وتدعي أنها وصلت إلى هذا التاريخ لمشروع.

Domuzcukları duymuştu, cümleyi doğru anlamıştı, sadece ne anlama geldiğini

لقد سمع عن الخنازير ، وقد فهم العبارة بشكل صحيح ، ولم يفهم

Ve en azından bir dereceye kadar neyin geldiğini görebiliyoruz.

ويمكننا رؤية ما هو قادم، على الأقل إلى حد ما

Nereden geldiğini bulmaya çalıştıklarında ise olası bir kaynak buldular:

وعند تتبع مصدره ، وجدوا أن المصدر المحتمل هو:

Boston'a her gün kaç tane turist geldiğini biliyor musun?

هل تعلم كم عدد السياح الذين ياتون الى بوسطن كل يوم ؟

Bu muhtemelen akıllıca. Gözümü ayırmak istemiyorum. Sarmal hâline geldiğini görebilirsiniz.

‫ربما يكون هذا اختياراً ذكياً‬ ‫لا أريد أن أشيح ببصري عن هذه الأفعى.‬ ‫يمكنك أن ترى أنها تتلوى‬

Sizlerle onu neden yaptığımızı ve sizin için ne anlama geldiğini

لذلك أود مشاركتكم أسباب بنائنا لها،

Sultan Kapıkulu, savaşın önemli bir noktaya geldiğini anlayan Sipahis'lerini gönderdi.

أرسل السلطان كابيكولو سيباهيس، مدركًا أن المعركة قد وصلت إلى نقطة حرجة.

Dürüst olan belediye başkanın bile başına neler geldiğini anlatan bir film

فيلم عن ما حدث حتى لرئيس البلدية الأمين

Her iki dakikada bir yeni bir boşanma davası meydana geldiğini söylediği

الطلاق في المجتمع المصري حيث تقول الارقام الرسمية القادمة من

- Olanaksız kelimesinin ne anlama geldiğini bilmem.
- İmkânsız kelimesi benim lügatimde yoktur.

ليس في قاموسي كلمة مستحيل.

- Ruhun geldiğini ve kaldığını gördüğün adam Kutsal Ruhla vaftiz edecek olandır.
- Ruhun kimin üzerine inip durduğunu görürsen, Kutsal Ruh'la vaftiz eden odur.

الذي ترى الروح نازلا ومستقرا عليه فهذا هو الذي يعمد بالروح القدس.

Tatoeba ilkeleri altında, üyelerin sadece kendi anadillerinde cümleler eklemeleri ve/veya anlayabilecekleri bir dilden anadillerine tercüme yapmaları önerilir. Bunun sebebi de kişinin, anadilinde doğal olan cümle kurmasının çok daha kolay olmasıdır. Anadilimiz dışında bir dilde yazdığımızda ise kulağa tuhaf gelen cümleler oluşturmamız çok kolaydır. Lütfen cümleyi sadece ne anlama geldiğini bildiğinizden eminken tercüme ettiğinizden emin olunuz.

في إطار المبادئ التوجيهية لتاتويبا، يوصى الأعضاء اضافة الجمل الى لغتهم الأم فقط و/أو ترجمتها الى لغة يفهمونها كلغتهم الأم. والسبب في ذلك هو أنه من السهل كثيراً تكوين الجمل المتناغمة حسياً مع لغتنا الأم. فعندما نكتب بلغة أخرى غير لغتنا الأم، يكون من السهل جداً تكوين الجمل التي تبدو غريبة. يرجى الحرص على ترجمة الجملة فقط في حال كنت متأكداً من أنك تعرف ماذا تعني.