Translation of "Bilmiyorum" in Arabic

0.009 sec.

Examples of using "Bilmiyorum" in a sentence and their arabic translations:

- Bilmiyorum.
- Ben bilmiyorum.

- لا أعرف‏.‏‏
- لا أعرف.
- لا أعلم.

Bilmiyorum.

- لا أعرف‏.‏‏
- لا أعرف.
- لا أعلم.
- لا أدري.

- Bilmiyorum.
- Ben bilmiyorum.
- Bilmem.

- لا أعرف‏.‏‏
- لا أعرف.
- لا أعلم.
- لا أدري.
- لا اعرف.

Cevabı bilmiyorum

لا أملك إجابات.

bilmiyorum... zannetmiyorum

لا اعرف ... لا اعتقد

Gerçekten bilmiyorum.

في الحقيقة لا أدري.

- Bilmiyorum.
- Bilmem.

لا أعرف‏.‏‏

Nedenini bilmiyorum.

أنا لا أعرف لماذا

Ben bilmiyorum.

لا أعرف‏.‏‏

- "Bilmiyorum", dedi Tony.
- Tony, "bilmiyorum" dedi.

قال توني: لا أعلم.

- Ne yapacağımı bilmiyorum.
- Ne yapılacağını bilmiyorum.

- لا أعرف ماذا أفعل.
- لا أعرف ما الذي عليّ فعله.

Ne yapabilirdim bilmiyorum,

لا أدري ما الذي كان يمكنني فعله

Biliyor musunuz bilmiyorum,

لا أعلم إن كنتم تعلمون

Kız: (Ağlayarak) -- Bilmiyorum.

الفتاة باكية : لا أعرف

"nereye gideceğimi bilmiyorum"

لا أعلم أين الطريق الذي يجب أن أسلكه"

Anlatabildim mi bilmiyorum

لا أعلم إن كان بإمكاني القول

Gelip gelmeyeceğini bilmiyorum.

- لا أدري إن كانت ستأتي.
- لا أعلم إن كانت قادمة أم لا.

Bir şey bilmiyorum.

لا أعرف شيئاً.

Nerede olduğumu bilmiyorum.

لا أعلم أين أنا.

Ne yapacağımı bilmiyorum.

لا أعرف ما الذي سأفعله؟

Araba sürmeyi bilmiyorum.

لا أعرف كيف أقود سيارة.

bilmiyorum başka yol.''

لا أعلم غيرَه نجاة."

Hiçbir şey bilmiyorum.

لا أعرف شيئًا البتّة.

Bu oyunu bilmiyorum.

لا أعرفُ هذه اللعبَةَ.

Şarkının sözlerini bilmiyorum.

لا نعلم كلمات الأغنية

Ne söyleyeceğimi bilmiyorum.

لا أعرف ماذا أقول.

- Henüz ne diyeceğimi bilmiyorum.
- Ben, henüz ne söyleyeceğimi bilmiyorum.
- Sadece ne diyeceğimi bilmiyorum.

- لا أعرف ماذا أقول.
- لا أعلم ماذا أقول.
- انا فقط لا اعلم ماذا اقول

- Bunun ne anlama geldiğini bilmiyorum.
- Ne anlama geldiğini bilmiyorum.

لا أدري ماذا تعني.

Bu nasıl oldu bilmiyorum.

لا أعرف كيف حدث هذا.

İnanın bunun sebebini bilmiyorum

صدقني أنا لا أعرف لماذا

Hiç duydunuz mu bilmiyorum.

ولا أعرفُ إن كنتم سمعتم بها.

Nasıl araba sürüleceğini bilmiyorum.

لا أعرف كيف أقود سيارة.

Orada olmadığım için bilmiyorum.

لا أعرف لأني لم أكن هناك.

Nereye bakmam gerektiğini bilmiyorum.

لا أعلم إلى أين أنظر.

Tony dedi ki: bilmiyorum.

قال توني: لا أعلم.

Burada ne olduğunu bilmiyorum.

- أنا لا اعرف ما يحصل هنا.
- أنا لا أعرف ما يجري هنا.
- لا أدري ما يحصل هنا.

Artık ne yapacağımı bilmiyorum.

لا أعرف ماذا سأفعل بعد الآن.

Zamanım olup olmadığını bilmiyorum.

- لا أعلم إن كان لدي ما يكفي من الوقت.
- لا أعرف إذا كان لدي الوقت الكافي لذلك.
- أنا لا أعرف إذا كان لدي الوقت.

George'un gelip gelmeyeceğini bilmiyorum.

لا أعلم إن كان جورج قادما أم لا.

Onun nerede yaşadığını bilmiyorum.

لا أعلم أين يسكن.

- Onu tanımıyorum.
- Onu bilmiyorum.

- لا أعرفها.
- أنا لا أعرفها

bilmiyorum başka çıkar yol.

فلا أعلم طريقًا للنجاة غيره.

Ben onun adını bilmiyorum.

- لا أعرف إسمه.
- أنا لا أعرف اسمه

Onu nasıl yaptığını bilmiyorum.

لا أدري كيف فعلتَها.

Onu neden yaptığımı bilmiyorum.

لا أعلم لم فعلت ذلك.

Nasıl araba süreceğimi bilmiyorum.

لا أعرف كيف أقود سيارة.

Saatin kaç olduğunu bilmiyorum.

لا أعرف كم الساعة

Onu yapabilip yapamayacağımızı bilmiyorum.

لا أدري إن كان بإمكاننا فعل ذلك.

Henüz bir şey bilmiyorum.

لا أعرف شيئاً بعد.

Bunun nereden geldiğini bilmiyorum.

لا أعلم من أين أتى هذا.

Ben ne geçeceğini bilmiyorum.

لا أعرف ماذا سيحدث.

Ben 'imkânsız' sözcüğünü bilmiyorum.

ليس في قاموسي كلمة مستحيل.

Yarın ne yapacağımı bilmiyorum.

لا أعرف ما أفعلُهُ غداً.

- O ikisinin arasında ne geçtiğini bilmiyorum.
- Onlar arasında neler olduğunu bilmiyorum.

لا أعلم ما يجري بينهنما.

Ama buradan nereye gittiğini bilmiyorum.

‫ولكنني لا أعرف أين ذهبت من هنا.‬

Ne kadar zamandır orada bilmiyorum.

‫لا أعرف منذ متى وهو هنا.‬

"ama nereye evim diyebilirim bilmiyorum."

لكن لا أعلم أي مكان أسميه بيتي."

Manyak mıyız neyiz bilmiyorum ama

أنا لا أعرف ما نحن مجانين ولكن

Haberiniz var mı bilmiyorum ama!

لا أعرف إذا كان لديك أي أخبار ولكن!

Buna ömrümüz yeter mi bilmiyorum

لا أعرف ما إذا كانت حياتنا كافية لذلك

Ben bu bilgileri doğuştan bilmiyorum

أنا لا أعرف هذه المعلومات منذ الولادة

Borsanın durumunun farkında mısınız bilmiyorum

لا أعرف ما إذا كنت على علم بحالة سوق الأسهم

Sana nasıl teşekkür edeceğimi bilmiyorum.

لا أعرف كيف أشكرك.

Ben sadece ne diyeceğimi bilmiyorum.

أنا ببساطة لا أعرف ماذا أقول...

Bunun ne olduğunu bilmiyorum bile.

أنا حتى لا أعرف ما ذلك.

Buna ihtiyaç var mı bilmiyorum.

لا أعرف إن كنا نحتاج ذلك.

Benim hakkımda ne duyduğunu bilmiyorum.

لا أعلم ما الذي سمعته عني.

Otobüs durağının nerede olduğunu bilmiyorum.

لا أدري أين موقف الباص.

Çocuklarla nasıl başa çıkacağımı bilmiyorum.

لا أعرف كيف أتعامل مع الأطفال.

Ona ihtiyacımız var mı bilmiyorum.

لا أعرف إن كنا نحتاج ذلك.

Onun neden olduğunu gerçekten bilmiyorum.

صدقا لا أدري لماذا حدث هذا.

Tom'un aç olup olmadığını bilmiyorum.

لا أعلم إذا كان توم جائعاً أم لا

Burada ne söyleneceğini gerçekten bilmiyorum.

أنا حقا لا أعلم ما أقوله في هذه الحال.

Güneş gözlüğümün nerede olduğunu bilmiyorum.

لا أعرف أين توجد نظاراتي الشمسية

Ve ben hiç bilmiyorum öyle işler.

ولكني لا أعرف تلك الأعمال أبداً.

Ama beni hasta edip etmeyeceğini bilmiyorum.

‫ولكن لا أعرفه إن كانت ستصيبني بالعياء.‬

Bu iyi bir karar mı bilmiyorum.

‫لا أعرف إن كان هذا قراراً جيداً.‬

Ve yeterince sağlam olup olmadığını bilmiyorum.

‫وإن كان ثابتاً وقوياً بدرجة كافية.‬

Bilmiyorum ama eğer denemezsek bulamayacağımız kesin.

لا أعرف، لكن بالتأكيد لن نستطيع إن لم نحاول.

Bob'un Japonya'ya ne zaman geldiğini bilmiyorum.

لا أعرف متى جاء بوب إلى اليابان.

Ben teşekkürlerimi nasıl ifade edeceğimi bilmiyorum.

لا أعرف كيف أشكرك.

- Araba sürmeyi bilmiyorum.
- Ben araba kullanamam.

لا أعرف كيف أقود سيارة.

Ona hâlâ sahip olup olmadığımı bilmiyorum.

- لا أعرف إن كانت لا تزال معي.
- لا أعلم إذا ما كان لا يزال معي.

Onun geçmişi hakkında bir şey bilmiyorum.

لا أعرف شيئاً عن ماضيه.

Onu benim için yapıp yapmadığını bilmiyorum.

لا أدري إن كان ليفعلها لأجلي.