Translation of "Insanlar" in Arabic

0.011 sec.

Examples of using "Insanlar" in a sentence and their arabic translations:

insanlar tarafından insanlar için yapıldı

صاغها البشر من أجل البشر

insanlar gördüm.

و لذا هم حتى لا يحاولون .

"burada insanlar yaşıyor, burada insanlar yaşıyor."

"يعيش أشخاص هنا، يعيش أشخاص هنا."

- İnsanlar sonsuza kadar yaşayamazlar.
- İnsanlar sürekli yaşayamazlar.

الناس لا يمكن أن تعيش إلى الأبد.

çünkü insanlar sihre,

لأن الناس لا يتعاملون مع السحر بنفس كمية

Kırılmış insanlar buldum.

وجدتُ أشخاصاً محطَّمين.

Ve insanlar baktığında,

وعندما ينظر الناس إلينا،

İnsanlar ofise döndüklerinde

عندما يعودون للمكتب،

Ama deneyimsiz insanlar;

لكن الناس عديمو الخبرة،

Dayanıklı insanlar kendilerine

يسأل الأشخاص الأقوياء أنفسهم:

''Burada insanlar yaşıyor.''

"يعيش أشخاص هنا."

Ramel gibi insanlar.

أشخاص مثل راميل.

Ayrıcalıklı insanlar olarak

لكن أيضاً لمن يعانون من الفقر،

İnsanlar bunu duyamaz.

‫لا تسمعها آذان البشر.‬

İnsanlar soruyu anladığında

أترون، عندما يفهم الناس السؤال،

O güzel insanlar

هؤلاء الناس الجميلون

Umarım, insanlar geldikçe

ونأمل، عندما يأتي الناس،

Bu insanlar kimdir?

من هؤلاء النَّاس؟

Yabancı insanlar eğlenceli.

الأجانب مضحكون.

İnsanlar özgürlüğü sever.

الناس يحبون الحرية.

İnsanlar ona güldü.

ضحك الناس عليه.

Bütün insanlar ölmeli.

كل الناس سيموتون حتماً.

İnsanlar beni seviyor.

الناس يحبونني.

Parkta insanlar var.

هناك أناس في المتنزه.

Çalışmayan insanlar beslenmeyecek.

لا طعام لمن لا يعمل.

İnsanlar hata yapar.

الناس يخطئون

İnsanlar parkta toplandı.

اجتمع الناس في المتنزه.

İnsanlar onu görebiliyordu.

بإمكان الناس أن يروه.

Onlar yetişkin insanlar.

إنهم إناس بالغون

Bazen insanlar bunu duyduğunda

بعض الأحيان عندما يسمع الناس هذا،

Ve insanlar seni bulacaktır.

حينئذٍ سيبحث الناس عنك.

Ezilen genç insanlar buldum.

بين عوائلهم والبلاد التي ولدوا فيها.

Hâlâ insanlar tarafından yaratılıyorlar

فلا يزال البشر يصوغونها،

İnsanlar farklılık yaratmayı önemser.

الناس يسعون لصناعة الفرق.

İyi insanlar var, biliyorum.

وأنا أعلم أن هناك اُناس جيدون في العالم.

Hayvanlar muhteşemdir, insanlar korkunçtur.

الحيوانات رائعة والبشر مرعبون.

Dayanıklı insanlar olumsuzlukları azaltmaz

لا ينتقص الأشخاص المرنون من الأفكار السلبية،

Bu gezegende insanlar var.

على هذا الكوكب، هناك أناس.

insanlar size farklı davranıyor.

يعتني الناس بك بشكل مختلف.

insanlar artık yaratıcılıklarıyla değerlendirilmiyorlar.

لا يتم تقييمنا نحن البشر وفقاً لقدراتنا الإبداعية.

Ama orada insanlar bana,

ولكن هناك أشخاص سألوني،

Aşırı yetenekli insanlar, sıralama

أشخاص موهوبين للغاية، لديهم انتماء،

Ama bizler, insanlar olarak,

لكننا كبشر --

insanlar sivil yolculuk yapamayacak

لن يتمكن الناس من السفر المدنيين

çevremizdeki insanlar yüzünden vazgeçeriz

نستسلم بسبب الناس من حولنا

Virüs dolaşmıyor insanlar dolaşıyor

الفيروس لا ينتقل الناس يتداولون

Uçak yolculuğu yapan insanlar

الأشخاص الذين يسافرون بالطائرة

insanlar darbeden kaçmadığını görebilsinler.

الناس أنه لم يتوانى عن الضربة.

Tüm insanlar doğuştan eşittir.

جميع الأشخاص خلقوا متساويين.

İnsanlar dünyanın değiştiğini anlamalılar.

ينبغي أن يفهم الناس أن العالم يتغير.

İnsanlar neden ondan korkarlar?

لم يخافها النّاس؟

Genç insanlar macerayı severler.

الشباب يحبون المغامرة.

Neden insanlar el sıkışır?

لم يتصافح النّاس؟

- Bütün insanlar markette yiyecek alır.
- Bütün insanlar pazarda yiyecek alır.

كل الناس يشترون الطعام من السوق.

- Dünyada bazı insanlar açlıktan muzdariptir.
- Dünyada bazı insanlar açlık çeker.

في هذا العالم يعاني بعضُ الناسِ الجوعَ.

Tüm bu yaş aralıklarından insanlar,

في كل تلك الفئات العمرية،

Ve bizler insanlar ve koşulları

لأننا لا نستطيع التحكم

Etrafımdaki insanlar da farkına varacak

كما سيذكرها من هم حولي؛

insanlar arasında ücretsiz olarak paylaşıldı.

لتبجيل السلطة العليا التي انتموا إليها.

İnsanlar diğer insanları hoş karşılamak

حيث -كما تعلم- يبذل الناس قصارى جهدهم

Ciddi insanlar bu işi yaparlar,

يقوم الجادون بهذا العمل،

Bu neredeyse susturulmuş insanlar arasında

من بين هؤلاء الناس الذين شبه أُسكِتت أصواتهم

Hiç okumayı öğrenmemiş insanlar vardı.

كان هنالك أناس لم يتعلّموا القراءة قط.

ırkçılık yanlış, ırkçılar kötü insanlar.

العنصرية خطأ؛ العنصريون أشخاص سيئون.

insanlar tarafından kendilerine ve bizlere

اخترعوا مفهوم العرق

Biz, insanlar olarak varlığımızın ateşini

نحن -الشعب- نحمي شعلة وجودنا

Bu nedenle insanlar Twitter'a yöneliyor.

لهذا السبب يلجأ الناس إلى تويتر،

Bu internetteki iğrenç, rezalet insanlar

ولذا فوجود هؤلاء الأشخاص السيئين على الإنترنت،

Yetenekli, sağlıklı ve üretken insanlar.

الكائنات البشرية التي تتمتع بالمهارة وبالصحة والإنتاجية.

Yerli insanlar ve çiftçilerle tanıştım.

قابلت السكان المحليين وقابلت المزارعين.

Biz insanlar hız konusunda takıntılıyız.

نحن البشر مهوسون بالسرعة.

Sorun insanlar, çözüm ise teknoloji.

أن البشر هم المشكلة وأن التقنية هي الحل.

Ve insanlar beni yalnız bırakacaktı

عندها يتركني الناس وشأني،

Şehirler, insanlar, mimari gelip geçer

قالت: المدن، الناس، والعمارة ستأتي وتذهب،

Böylece bu insanlar motor tamircisi

حيث يمكن أن يصبحوا فنيي إصلاح للدراجات النارية،

İnsanlar için bir yer daha.

مكان آخر من أجل الناس.

İnsanlar niçin ilerlemenin kıymetini bilmiyor?

لماذا لا يقدّر الناس التقدم؟

İnsanlar şu gibi şeyler sordu:

سأل الناس أشياء مثل،

İnsanlar iyi biri olduğumu söylüyor...

يقول الناس أنني شخصاً لطيفاً...

insanlar beni daha çok övdükçe

لكوني ليبرالية وأنا أنجسم مع المحافظين

İnsanlar diğerlerine saygılı olduğunu gördüğünde,

يراك الناس كيف تحترم الآخرين

İnsanlar zorluk ve acı çekiyordu,

كان الناس يعانون ويصارعون،

Tüm insanlar aynı şeyleri istiyor,

كل البشر يريدون نفس الأشياء

İnsanlar bu deneyi gerçekten yaptı.

قام الناس بهذه التجربة حقيقة.

Avrupa'da ki insanlar şunu söylüyor

يقول الناس في أوروبا

insanlar birçok şeyden haz duyarlar

يستمتع الناس بأشياء كثيرة

Göbeklitepeyi yapan insanlar 2000 yıl

ألفي عام من عمل الحبل السري

Ve insanlar avcı toplayıcı ise

وإذا كان الناس جامعون

Müneccim değil ki bu insanlar

أنا لست منجما أن هؤلاء الناس

O insanlar konuştuğunda şunu diyebilin

عندما يتحدث هؤلاء الناس يمكنك أن تقول

İnsanlar bu duruma çok güldü

ضحك الناس كثيرا في هذا الوضع

Gerçekten tedaviye ihtiyaç olan insanlar

الأشخاص الذين يحتاجون حقًا إلى العلاج

O insanlar korkmadan canı pahasına

هؤلاء الناس دون أي خوف

Virüs dolaşmıyor insanlar dolaşıyor maalesef

الفيروس لا ينتشر ، الناس يتداولون ، للأسف

Kabalığın insanlar üzerindeki etkilerini araştırıyorum.

أنا أُدرس تأثير الفظاظة على الناس.

Ve içinde hâlâ insanlar var.

ومازال الناس هناك.

Kölelerin soyundan geldiğini söylediğimiz insanlar

الأشخاص الذين نربطهم بأحفاد العبيد،

Veya doğal doğum yapmış insanlar.

أو الأشخاص الذين يؤدون العمل اليدوي.

İnsanlar bazen ölümle uykuyu karşılaştırır.

يقارن الناس أحيانًا بين الموت والنوم.