Translation of "Buradan" in Arabic

0.011 sec.

Examples of using "Buradan" in a sentence and their arabic translations:

Buradan gidiyoruz.

‫سنغادر هذا المكان.‬

Buradan alınmam gerek.

‫يجب أن يتمّ انتشالي من هنا.‬

Buradan geçiş yok.

‫لا يوجد وسيلة للخروج عبره.‬

Buradan alınmam gerekecek.

‫سأحتاج إلى من ينتشلني.‬

Ve buradan gelmektedir

ويأتي من هنا

Buradan bir kesik açarsınız

فأنت تقوم بعمل شَق هنا،

buradan da anlayacağımız üzere

كما نفهم من هنا

İstasyon buradan uzak değildir.

- لا تبعد المحطة كثيراً عن هنا.
- المحطة ليست بعيدة عن هنا.

O buradan uzak mı?

هل هي بعيدة عن هنا؟

Yani buradan çıkarılması gereken mesaj:

لذا، فإن الرسالة السريعة هنا هي

Sadece buradan bu açıdan anlamlıdır.

فقط تكون منطقية من وجهة النظر هذه هنا.

Buradan inmenin bir yolunu bulmalıyım.

‫يجب أن أفكر في طريقة للهبوط.‬

Ama buradan nereye gittiğini bilmiyorum.

‫ولكنني لا أعرف أين ذهبت من هنا.‬

Buradan bakınca çok iyi görünmeyebilir

‫ربما لا تبدو ذات شأن‬ ‫من هنا،‬

Buradan soğuk hava geldiğini hissedebiliyorum.

‫اسمع، يمكنني أن أشعر‬ ‫بهواء بارد في هذا النفق.‬

Buradan nereye gideceğimiz size bağlı.

‫كيفية المضي قدماً من هنا يتوقف عليكم.‬

Pekâlâ, buradan arazinin içine giriyoruz.

‫من هنا، سأتجه نحو الداخل.‬

Ya da buradan. Biraz bakalım.

‫أو ننزل هنا.‬ ‫لنلقي نظرة حولنا.‬

"Noel'e kadar buradan çıkacağız" diyorlardı.

فقد قالوا:"سنخرج من هنا بحلول عيد الميلاد"

Buradan çıkarılacak büyük ders şu,

والدرس المهم هناك

buradan daha neler çıkacak bilemiyoruz

لا نعرف ماذا سيخرج من هنا

Buradan sonrası tamamen Apple reklamı

إعلان Apple ينشر بالكامل من هنا

Müze buradan ne kadar uzaklıkta?

كم يبعد المتحف عن هنا؟

Kuğular buradan Florida'ya göç ederler.

يهاجر البجع من هنا إلى فلوريدا.

Göl buradan uzun bir mesafedir.

البحيرة بعيدة جداً عن هنا.

O, buradan ne kadar uzaklıktadır?

كم تبعُد عن هنا؟

Ama şimdi vakit... ...buradan çıkma vakti.

‫ولكن حان الوقت الآن...‬ ‫للخروج من هنا.‬

Tamam, yarıktan çıkmak için buradan gideceğiz.

‫هذه هو سبيلنا للخروج من الوادي الضيق.‬

Buradan geçirelim ve şimdi başlamaya hazırız.

‫ضع هذه حولك‬ ‫والآن نحن مستعدون للتحرك.‬

Buradan kurtulmak için yardım çağırmam gerekecek.

‫يجب أن أستدعي الإنقاذ،‬ ‫للخروج من هذا المأزق.‬

Tamam, buradan çıkıp aramaya devam edelim.

‫لنخرج من هنا ونتابع البحث.‬

Sanırım buradan bu şekilde inmeyi deneyeceğim.

‫أعتقد أنني سأحاول الهبوط من هنا.‬

Fakat ortada radyasyon yoktu. Buradan da

ولكن لم يكن هناك إشعاع. هنا ايضا

Tom bizi görmeden önce buradan çıkalım.

- دعنا نخرج من هنا قبل أن يرانا توم.
- دعينا نخرج من هنا قبل أن يرانا توم.
- دعونا نخرج من هنا قبل أن يرانا توم.

Bana dedi ki, ''Buradan çıkar çıkmaz

قال لي، "بمجرد الخروج من هنا،

En önemli kısım eğitim, buradan çıkmayacağım.

أهم جزء هو التعليم، ولن أخرج من هناك.

Onun evi buradan birkaç kilometre uzakta.

يبعد منزلها بضع كيلومترات فقط من هنا.

Tamam, seni buradan çıkartacağız. Ne diyorsun buna?

‫حسناً، سننقلك من هنا.‬ ‫ما رأيك في هذا؟‬

Şu halatı hızlıca geri alıp buradan gidelim.

‫سأستعيد هذا الحبل سريعاً‬ ‫ثم أغادر هذا المكان.‬

Akıllıca kararlar verin ve buradan birlikte çıkalım.

‫اتخذ قرارات حكيمة،‬ ‫وسنخرج من هنا معاً.‬

Vay canına, buradan düşmek çok kolay olurdu!

‫إنه لأمر في غاية السهولة‬ ‫أن تسقط من هذه الحافة!‬

Pekâlâ, şimdi buradan ilerideki yola bir bakalım.

‫حسناً، لنلق نظرة شاملة ‬ ‫على الأرض من هذا الارتفاع.‬

Biz buradan böyle bir yıldıza doğru bakıyoruz

ننظر من هنا إلى مثل هذا النجم

Onun evi buradan sadece birkaç kilometre uzaklıktadır.

يبعد منزلها بضع كيلومترات فقط من هنا.

Ama bir öğretmen olarak buradan meydan okumak istiyorum.

ولكن كمعلم أريد أن أعلن التحدي من هنا.

Dana'yı buradan kurtarabileceğinizi düşünüyorsanız "Tekrar Dene"yi seçin.

‫إن كنت ما زلت تعتقد إنه بوسعك ‬ ‫إنقاذ "دانا" من هنا اضغط "أعد المحاولة".‬

Ve buradan nereye gideceğimize karar verecek olan sizsiniz.

‫وأنت ‬ ‫من سيقرر أي طريق نسلكه من هنا.‬

Demek buradan karşıya geçmemi ve yüksekte kalmamı istiyorsunuz?

‫إذن تريدني أن أحاول عبور هذا الممر الضيق‬ ‫ثم أبقى على الأرض المرتفعة؟‬

Onlarca metre olmalı. Buradan aşağı inmeye imkân yok.

‫ارتفاعه عشرات الأمتار.‬ ‫ليس من سبيل لهبوط هذا.‬

- Banka buradan uzak mı?
- Banka buraya uzak mı?

- هل البنك بعيد عن هنا؟
- هل المصرف بعيد عن هنا؟

Buradan çok uzak olmayan bir dolum istasyonu biliyorum.

أعرف محطّة شحن غير بعيدة من هنا.

Gitar çalarken kapıma polis gönderen komşuma da buradan sesleniyorum.

أدعو جاري من هنا الذي كان يرسل الشرطة إلى بابي عندما أعزف الغيتار.

Sonra da halatın buradan çıkması için küçük bir siper.

‫ثم خندق صغير‬ ‫بحيث يخرج الحبل من هنا.‬

Bu yol, buradan çıkmak için en iyi şansım olacak.

‫سيكون أفضل فرصة متاحة لي ‬ ‫للخروج من هذا المكان.‬

Hâlâ buradan yola çıkabileceğinizi düşünüyorsanız "Yeniden Dene"yi seçin.

‫إن كنت ما زلت تعتقد ‬ ‫أنه يمكنك الوصول لذلك الطريق من هنا،‬ ‫اختر "أعد المحاولة".‬

Onu buradan çıkartmanın bir yolunu bulmalıyım. Tamam, ne düşünüyorsunuz?

‫يجب أن أفكر في طريقة لإخراجه.‬ ‫حسناً، ما رأيك؟‬

O zaman buradan şunu çıkarabiliriz mesafe arttıkça zaman bükülür

ثم يمكننا الخروج من هنا ، مع زيادة المسافة ، ينحني الوقت

Tüm listesini iade etmekle yükümlü bir beyanda ve buradan,

المنقولات حال الانفصال والطلاق ومن هنا اقترح مهران ان يكون

Işte o vizyon nereden geliyor, işte buradan geliyor. O paradan.

من أين تأتي هذه الرؤية، تأتي من هنا. من هذه العملة.

Bu yüzden, bugün buradan ayrıldığınızda, çıkın ve istediğiniz beyni yaratın!

إذا عندما تغادروا اليوم اخرجوا وابنوا الدماغ الذي تريدون.

buradan olduğu gibi yansıyacak ve bu da beni sıcak tutacak.

‫سينعكس كل هذا‬ ‫ويحتفظ لي بدفئي.‬

Buradan inmeden önce sıkı bir öğle yemeği yemiş olmak istemezsiniz.

‫لن ترغب في أن تكون قد تناولت ‬ ‫وجبة غداء دسمة وأنت تهبط هذا.‬

Yer çekimi zamanda etkilidir. Buradan elde ettiğimiz çıkarımımız ise şu

الجاذبية فعالة في الوقت المناسب. استنتاجنا من هنا هو هذا

Bir diğer değimle paralel evren. Buradan çıkarımımız ise şunu söyleyebiliriz.

عالم مواز آخر. خصمنا من هنا يمكن أن نقول ما يلي.

Buradan Belediye binasına yürümek aşağı yukarı ne kadar zaman alır?

كم يستغرق المشي تقريبا من هنا الى بناء البلدية

Yani buradan da anlıyacağımız üzere çok da önemli değilmiş değil mi

إذن كما نرى من هنا ، أليس هذا مهمًا حقًا؟

Buradan Tom'un evine gitmek için en iyi yolun hangisi olduğunu düşünüyorsun?

- ماذا تعتقد أفضل وسيلة للوصول إلى منزل توم من هنا؟
- ماذا تعتقد أفضل طريقة للوصول إلى بيت توم من هنا؟

Sorun şu ki buradan indikten sonra devam etmek zorunda kalacağım. Yukarı çıkış yok.

‫المشكلة هي أنني بمجرد أن أنزل عليه،‬ ‫سأصبح محاصراً. ليس بالإمكان العودة لفوق.‬