Translation of "Insanlar" in Chinese

0.013 sec.

Examples of using "Insanlar" in a sentence and their chinese translations:

- İnsanlar sonsuza kadar yaşayamazlar.
- İnsanlar sürekli yaşayamazlar.

人无法长生不死。

- Borca boğulan insanlar var.
- Borca gömülen insanlar var.
- Borç batağında insanlar var.

有些人負債累累。

İnsanlar birbirlerini sevmeliler.

人要爱他人。

Tüm insanlar eşittir.

所有人都是平等的。

İnsanlar konuşmayı sever.

人們就是愛說話。

O insanlar deli!

那些人疯了!

Ölü insanlar konuşamazlar.

- 死人是无法开口说话的。
- 死人不會告密。

Yabancı insanlar eğlenceli.

外国人是很好玩儿。

İnsanlar bize güveniyor.

人们正在依赖着我们。

Bu insanlar nereli?

那些人从哪来的?

İnsanlar onu hatırlamayabilir.

人们可能不记得那件事了。

İnsanlar bize gülerdi.

人们以前笑话我们。

Madritli insanlar tuhaftır.

从马德里来的人都很怪。

- Bütün insanlar eşit yaratılırlar.
- Bütün insanlar eşit yaratıldılar.

人人生来平等。

- Neden insanlar sinemaya gidiyor?
- İnsanlar neden sinemaya gidiyorlar?

为什么人们去电影院?

- İnsanlar her gün ölür.
- İnsanlar her gün ölürler.

每天都有人死去。

İnsanlar iyi şanslarıyla övündüler.

人們都為他們的好運感到十分高興。

İnsanlar ellerinden geleni yapmalıdır.

人們應該盡力而為。

Bazı insanlar hayaletlere inanırlar.

有些人相信鬼。

Buradaki insanlar soğuğa alışkındır.

这里的人习惯了寒冷。

Bazı insanlar girişte oyalanıyorlardı.

有些人在入口处停留。

Bazı insanlar geç kalmıştı.

有几个人来迟了。

İnsanlar neden intihar ederler?

为什么人们会自杀?

İnsanlar hava olmadan yaşayamazlar.

没有空气,人无法存在。

Bu insanlar ne yapıyorlar?

那些人在干什么?

Bazı insanlar hiç büyümez.

有些人永远也长不大。

İnsanlar havasız var olamaz.

没有空气,人无法存在。

Tüm insanlar doğuştan eşittir.

人人生来平等。

İnsanlar dünyanın değiştiğini anlamalılar.

人应该明白世界在变。

Su, insanlar için önemlidir.

水對人是很重要的。

İnsanlar dans ediyor olmalı.

人們應該在跳舞。

Tayvan'daki insanlar sıkı çalışırlar.

在台灣人們工作很努力。

Bazı insanlar kararımızı eleştirdi.

一些人批评了我们的决定。

İnsanlar nefret etmeyi durdurmalı.

人们需要止住仇恨。

Bazı insanlar onu bilmiyor.

有些人不知道那件事。

İnsanlar paradan daha önemli.

人比金钱重要。

İnsanlar doğanın bir parçasıdır.

人類是自然的一部分。

Yeni insanlar, yeni yasalar.

新人新法律。

Yasayı çiğneyen insanlar cezalandırılır.

觸犯法律的人受到懲罰。

Bazı insanlar okuyarak dinlenirler.

一些人通过阅读来放松。

İnsanlar sonsuza kadar yaşayamazlar.

人无法长生不死。

İnsanlar bana Tom derler.

人家叫我汤姆。

İnsanlar hava olmadan yaşayamaz.

没有空气,人无法存在。

Bütün insanlar eşit doğar.

人人生来平等。

- Amerika'da insanlar hangi dili konuşuyor?
- Amerika'da insanlar hangi dili konuşur?

人們在美國說什麼語言呢?

- Bazı insanlar elleriyle suşi yer.
- Bazı insanlar suşiyi elleriyle yerler.

一些人用手吃寿司。

- İnsanlar ırksal sorunlar hakkında kaygı duyuyorlar.
- İnsanlar ırksal sorunlar hakkında kaygılılar.

人们有关心种族问题。

- Yaşlı insanlar tezgâhtar tarafından kandırıldı.
- Yaşlı insanlar mağaza görevlisi tarafından kandırıldı.

老人被店員騙了。

- İnsanlar artık eskisinden daha eğitimli.
- İnsanlar artık eskiden olduklarından daha eğitimli.

现在的人教育程度比以前高得多。

Yoksul insanlar zalim diktatörün insafındaydı.

可憐的人民任憑殘暴的獨裁者處置。

Yasalar önünde bütün insanlar eşittir.

法律之前人人平等。

Akıllı insanlar bile bazen dalgındır.

就连聪明人有时候也会走神。

Hong Kong'ta insanlar protesto ediyorlar.

人們在香港抗議。

Yabancı insanlar benim ilgimi çekiyor.

外国人很有意思。

İnsanlar uçakta uyumayı nasıl beceriyor?

人们怎么能在飞机上睡觉?

Bazı insanlar onun dürüstlüğünü sorguladı.

有些人質疑他的誠實。

Yaşlı insanlar genellikle kendileriyle konuşurlar.

老人時常自言自語。

Şartlar aynı ama insanlar değişti.

物是人非。

İnsanlar daha fazla müdahil olmalı.

人们需要更多的交流。

İnsanlar genellikle anlamadıkları şeyden hoşlanmazlar.

人们通常不喜欢他们不理解的事物。

İnsanlar ateşi kullanabilen tek hayvandırlar.

人类是唯一使用火的动物。

Siz insanlar hiç eğlenceli değilsiniz.

你们这帮人真没意思。

Yaşlı insanlar çok erken kalkarlar.

老人們很早就起床。

Klima olmadan, insanlar günümüzde yaşayamıyor.

现今人们没有空调无法生活。

Avrupa'da birçok farklı insanlar var.

在欧洲有许多不同的人。

Bazı insanlar trende dergi okuyorlar.

某些在列車上的人在看雜誌

Ülkenizdeki insanlar pirinç yer mi?

你國家的人吃米嗎?

İnsanlar dili sadece insanların kullanabildiğini düşünürdü.

以前人們以為只有人類才懂得用語言溝通。

Bugün genç insanlar hakkında ne düşünüyorsun?

你对于现在的年轻人有什么看法?

Paralarını bankaya koymayı sevmeyen insanlar var.

有些人不喜欢把钱存银行。

Bazı insanlar benim Tom olduğumu düşünüyorlar.

几个人想我是汤姆。

Bazı insanlar sporu sever. Diğerleri sevmez.

有些人喜欢运动,有些人不喜欢。

Kibar olduğu için insanlar onu seviyor.

因为他是个友好的人,所以大家都喜欢他。

Bazı insanlar iyi, bazı insanlarsa kötüdür.

有的人是好的,有的人是坏的。

Silahlar insanları öldürmez. İnsanlar insanları öldürür.

槍不會殺人。人才會殺人。

İnsanlar bütün gece bana içki ısmarlamaktadır.

人們整晚都在給我買飲料。

Genetik mühendisliğini insanlar üzerinde kullanmalı mıyız?

我们应该对人使用基因编辑吗?

İnsanlar sadece yaklaşık 70 yıl yaşar.

一个人只能活七十岁左右。

Bu insanlar, bütün yabancılardan nefret ederler.

这些人讨厌所有的外国人。

İnsanlar onlar arasındaki farkı kolaylıkla söyleyebilirler.

人們可以很容易地看出其中的差別。

Eski insanlar kahramanlık hikayelerini anlatmaktan hoşlanmışlar.

古人喜歡講關於勇氣的故事。

Bazı insanlar sadece zevklerinin peşine düşerler.

有些人只追求快乐。

İnsanlar niçin her zaman gerçeği söylemezler?

为什么人们不总是讲真话?

İnsanlar hâlâ Tom'un yalancı olduğunu düşünüyorlar.

人们仍然认为汤姆说谎。

İnsanlar diğerlerine ön yargı ile bakmak eğilimindedir.

人们趋向于带着偏见看待他人。

O şarkıcı genç insanlar arasında çok popüler.

那位歌手十分受年青人歡迎。

Bazı insanlar okumanın zaman kaybı olduğuna inanıyorlar.

有些人认为阅读简直浪费时间。

Bazı insanlar Tom'un davranışının uygunsuz olduğunu hissetti.

一部分人感觉Tom的行为举止不太合适。

"Bu insanlar, polis olabilir. Market tezgahtarı olabilir."

“这就包括警员 以及百货店员“

Pencereden arkadaşlarınızla şarkı söyleyin, İtalya'daki insanlar gibi.

和朋友一起向窗外唱歌,就像意大利人所做的那样。

Bazı insanlar sporları sever, ve diğerleri sevmez.

有些人喜欢运动,有些人不喜欢。

Bir zamanlar insanlar dünyanın düz olduğuna inanırdı.

人们曾经相信地球是方的。

Bazı insanlar voleybolu sever, diğerleri tenisten hoşlanır.

有些人喜欢排球,其他人喜欢网球。

Sağır-dilsiz insanlar işaret dili kullanarak konuşurlar.

聾啞的人用手語說話。

İnsanlar onu büyük bir bilgin olarak düşünüyorlar.

人们认为他是一名伟大的学者。

İnsanlar kadar zengin olurlarsa olsunlar, boşta olmamalılar.

無論一個男人多有錢,他一定無所事事。

Olgun insanlar fikirler hakkında konuşur, aydınlar gerçekler hakkında, ve sıradan insanlar da ne yedikleri hakkında konuşurlar.

智者談論想法, 知識分子談論事實, 普通人談論他吃什麼。