Translation of "Nereden" in Arabic

0.004 sec.

Examples of using "Nereden" in a sentence and their arabic translations:

Nereden arıyorsun?

من أين تتحدثين؟

Nereden esinlendiler?

مصدر الإلهام؟

nereden bilebilir?

كيف يعرف؟

Nereden biliyorsun?

و كيف لك أن تعرف؟

Nereden bileyim?

- كيف لي أن أعرف؟
- و كيف لي أن أعرف؟
- و كيف لي أن أعلم؟

Nereden başlamalı?

من أين البداية؟ مالذي سنتخلّى عنه ؟

Bu nereden düştü?

‫من أين سقط هذا؟‬

Parayı nereden alıyorsun?

من أين تحصل على المال؟

Onu nereden bildin?

- أنتَ كيف عرفتَ ذلك؟
- أنتِ كيف عرفتِ ذلك؟

- Nerelisin?
- Nereden geliyorsun?

من أين أنت؟

Bunu nereden biliyorsun?

كيف تعرف هذا؟

Pulları nereden alabilirim?

أين أستطيع أن أشتري طوابعا؟

Bu ilişki nereden geliyor?

من أين تأتي هذه العلاقة مع المال؟

Bunu nereden biliyorum kendimden.

من أين أعرف أنا (من نفسي).

Bu tabakları nereden getirdin?

من أين أتيت بهذه الأطباق؟

Onun nereden geldiğini bilmiyordum.

- لا أعلم من أين أتت.
- ليس لدي علم من أين جاءت.
- لا أعرف ما مصدرها.

Uçak biletimi nereden alabilirim?

من أين سأحصل على تذكارتي للطّيران؟

Sorun kitabı nereden alacağın.

المشكلة هي أين يمكن أن يُشترى الكتاب.

Bunun nereden geldiğini bilmiyorum.

لا أعلم من أين أتى هذا.

O şapkayı nereden aldın?

من أين اشتريت تلك القبّعة؟

Beni nereden tanıyorsun? Nathanael sordu.

كيف تعرفني؟ سأل ناثانييل.

O, kitapları nereden satın alıyor?

من أين تشتري الكتب؟

Bu alıntıların nereden kaynaklandığını bilmeliyim.

يجب أن أعرف من أين أتت تلك الاقتباسات.

O elbiseyi nereden satın aldın?

- من أين أشتريتَ هذا الثوب؟
- من أين إشتريتِ هذا الثوب؟

Virüs nereden ortaya çıkmış bir bakalım

دعونا نرى من أين أتى الفيروس

- Bunu nerede aldın?
- Bunu nereden aldın?

أنی لك هذا ؟

- Onu nasıl biliyorsun?
- Onu nereden biliyorsun?

- من أينَ تعرف هذا؟
- أنتَ من أينَ تعلم هذا؟
- أنتَ كيف تعرف هذا؟
- كيف تعرفين هذا؟
- كيفَ تعلمين هذا؟
- كيف تعلم ذلك؟

İnsanlar bana ilerleyecek gücü nereden aldığımı sık sık soruyor.

وعادة ما يسألني الناس أين أجد كل هذه القوة للاستمرار.

Ama bilirsiniz, böyle zamanlarda gücümü nereden aldığımı da düşünürüm.

‫ولكن مثل هذه الأوقات تجعلني كذلك‬ ‫أفكر ما هي الأمور التي أستمد قوتي منها؟‬

- Nereden bir bilet alabilirim?
- Nerede bir bilet satın alabilirim?

أين يمكنني أن أشتري تذكرة؟

Nereden geldiğini bulmaya çalıştıklarında ise olası bir kaynak buldular:

وعند تتبع مصدره ، وجدوا أن المصدر المحتمل هو:

Işte o vizyon nereden geliyor, işte buradan geliyor. O paradan.

من أين تأتي هذه الرؤية، تأتي من هنا. من هذه العملة.

nereden geliyor bu miraslar o zaman bilemiyorum şans her halde

أنا لا أعرف من أين تأتي هذه الميراث من ذلك الحين ، الحظ على أي حال

Yürüyor dedik mesafe kat ediyor dedik binek hayvanı nereden çıktı?

قلنا المشي ، سيرا على الأقدام ، إلى أين ذهبنا؟

- Affedersin. Benim adımı nasıl biliyorsun?
- Affedersin. Benim adımı nereden biliyorsun?

معذرة، كيف تعرف إسمي؟

Sonra merak ediyorsunuz. Ulan bu face benim tanıdıklarımı nereden biliyor yahu

ثم تتساءل. كيف يعرف هذا الوجه ما أعرفه