Translation of "Ediyorsun" in Arabic

0.006 sec.

Examples of using "Ediyorsun" in a sentence and their arabic translations:

- Niçin acele ediyorsun?
- Niçin öyle acele ediyorsun?

- لم أنت مستعجل؟
- لماذا أنت في عجلة من أمرك هكذا؟

Ödülü hak ediyorsun.

أنت تستحق الجائزة.

Onu hak ediyorsun.

تستحق ذلك.

Benimle alay ediyorsun.

أنت تسخر مني.

Beni manipüle ediyorsun.

أنت تتلاعب بي.

Her zaman şikâyet ediyorsun.

- أنت دائماً ما تشتكي.
- كل ما تفعله هو الشكوى.
- إنك تشتكي دائماً.

Başarılı olmayı hak ediyorsun.

تستحق أن تنجح.

Sen beni mutlu ediyorsun.

- أنت تجعلني سعيداً.
- أنت تجعلني سعيدا/أنت تسعدني

Ama sonra fark ediyorsun ki

‫لكن بعد ذلك تدرك‬

Her zaman sorunu tahmin ediyorsun.

دائماً ما تتوقع حدوث المشاكل.

Benimle alay ediyorsun, değil mi?

أنت تهزأ بي,أليس كذلك؟

Turistlerden nefret ediyorsun, değil mi?

انت تكره السياح ، أليس كذلك ؟

Sen imkansızı yapmamı rica ediyorsun.

أنت تطلب مني أن أفعل المستحيل.

Kanadalılardan neden bu kadar nefret ediyorsun?

لم تكره الكنديّين إلى هذه الدّرجة؟

Onun başvuru yapmasına izin vermelerini talep ediyorsun."

ثم طالبي بالسماح له بتقديم طلب."

Ama aşılmaz bir çizginin varlığını fark ediyorsun.

‫لكنك تدرك أن هناك خطًا لا يمكن تجاوزه.‬

- Ne yapmaya niyet ediyorsun?
- Ne yapmak niyetindesin?

ما الذي تنوي فعله؟

Hızlıca hareket ediyorsun, o küçük kalıpsı plastik sandalyeye çarpıyorsun

تتحركون بسرعة فائقة، وتصطدمون بالكرسي البلاستيكي المقولب الصغير،

Bu vahşi hayvanların hayatlarının ne kadar hassas olduğunu fark ediyorsun.

‫لتدرك مدى ضعف حياة هذه الحيوانات البرية.‬

Yahu iyi de bu oyunun amacı görevler yapmak mafyaya yardım ediyorsun

حسنًا ، الهدف من هذه اللعبة هو مساعدة المافيا للقيام بالمهام

Hemen gidiyorsun bankaya diyorsun ki bu harcama benim değil itiraz ediyorsun

تقول أنك ذاهب إلى البنك على الفور

Ama gariptir ki onlara yaklaştıkça birçok açıdan çok benzediğimizi fark ediyorsun.

‫لكن الأمر العجيب هو أننا كلما اقتربنا منه،‬ ‫ندرك أننا متشابهان جدًا من نواح كثيرة.‬