Translation of "Eğlenceli" in Arabic

0.004 sec.

Examples of using "Eğlenceli" in a sentence and their arabic translations:

İngilizce konuşmak eğlenceli.

- إن التحدث بالإنجليزية أمر ممتع.
- تحدث الإنجليزية ممتع.

Yabancı insanlar eğlenceli.

الأجانب مضحكون.

Bu eğlenceli olurdu.

لكان أمرا مسليا.

Yarışı izlemek eğlenceli.

مشاهدة السباق ممتعة.

Onunla dışarıya çıkmak eğlenceli.

إنهُ من الممتع الخروج معها.

Ben korkmuyorum! Bu eğlenceli!

أنا لست خائفاً! هذه متعة!

Bu eğlenceli ve sağlıklı.

إنهُ مُمتع وصحي.

Golf oynamak çok eğlenceli.

لعبة الغولف ممتعة جدا.

Eğlenceli ve keşfetmesi kolay olmak.

في محاولة لجعل الأمورسهلة ومرحة.

Üstelik eğlenceli ve stresli değil.

وهو ممتع للغاية، وغير مرهق للأعصاب.

Ama öğrenmesi çok eğlenceli olacak.

لكنه سيكون من الممتع أن نعرف ذلك.

Tatile eğlenceli bir yerlere gittiniz mi?

هل ذهبتم لمكان ممتع في الأجازة؟

Etkileyici ve eğlenceli liderler istiyor gözüküyoruz

يبدو أننا نريد قادة ساحرين ومسلّين،

Ormanda pala olmadan ilerlemek eğlenceli değil.

‫التنقل في الغابة من دون المنجل‬ ‫ليس بالأمر الممتع.‬

İlacı bastığımızda, biraz eğlenceli ayrıntı ekleyebiliriz.

وما أن نطبع القرص الدوائي، يمكننا أن نعزف بعض أجراس وصافرات المرح.

Yani burası güzel eğlenceli bir mecra

حتى هنا هو وسيلة ممتعة ممتعة

- Tenis oynamak eğlenceli.
- Tenis oynamak eğlencelidir.

لعب التنس أمر ممتع.

Eğlenceli olduğuna eminim ama yapamam, yapmıyorum.

أنا متأكد أنها ممتعة٬ لا أستطيع فعلها. لن أفعلها.

Bunlar sıkışabilir kauçuk süngerden yapılmış, çok eğlenceli.

هذه مصنوعة من مطاط إسفنجي قابل للضغط، الكثير من المرح.

Böyle tünellerde ilerlerken kaybolmak hiç eğlenceli değildir.

‫عندما تتحرك خلال هذا النوع من الأنفاق،‬ ‫إن ضللت الطريق لن يكون الأمر ممتعاً.‬

Bu eğlenceli, etkileşimli video oyunlarıyla dolu havuza bakmalısınız

هو أن تنظرإلى التجول الحر الممتع والتفاعلي في ألعاب الفيديو

''Kardeşim, ne zaman derslerimize geliyorsun? Çok eğlenceli duruyor!'' dedi.

"أخي متى تأتي إلى قسمنا؟ يبدو ممتعا ما تقومون به!"

Ve garip bir şekilde eğlenceli olarak ileri ve geri gidiyor

يتحركون بطريقة رتيبة، ولكن ممتعة بشكل غريب.

Görevimize büyük bir atlayış ve eğlenceli bir deneme kararıyla başlayacağız.

‫حسناً، سنبدأ مهمتنا بالقفز في المياه‬ ‫وقرار مرح على سبيل التجربة.‬

Bakın, bir arazi motosiklet getirdiler. Bu eğlenceli bir macera olacak.

‫انظر، أحضروا لي دراجة طرق وعرة.‬ ‫مرحى. ستكون مغامرة ممتعة.‬

Yani futbolun neden bu kadar eğlenceli ve ilgi çekici olduğunu iyi biliyorum.

لذلك فهمت لمّ تكون كرة القدم ممتعة و جذابة.

Eşinin onun taklidini yapması ise, güzel örnek eğlenceli bir aile olmasının yanı sıra

إن تقليد زوجته ، بالإضافة إلى كونها عائلة ممتعة ، هو مثال جيد.