Translation of "Insan" in Arabic

0.019 sec.

Examples of using "Insan" in a sentence and their arabic translations:

Birçok insan.

الكثير من الناس،

Ekonomi insan demektir.

فالاقتصاد هو الناس.

Bir insan çabası.

إنها مسعى إنساني.

Birçok insan var.

ويخرجون من شبكات الفواتير.

İnsan Ekibine katılın.

التحق بـ"الفريق الإنساني".

İnsan hakları savunucuları,

سيحتاج مدّعي الحقوق المدنية،

İnsan olma durumunun

انها الوقت للتوقف عن الكتابة

Yine insan malesef

للأسف البشرية مرة أخرى

Tıpkı insan gibi

مثل البشر

Yahudi bir insan olarak

كيهودية الديانة،

Deneyimli insan mı iyidir?

هل الأشخاص ذوو الخبرة جيدون؟

Binlerce insan hayatını kaybetti,

فقدَ الآلاف من الناس أرواحهم،

Köklendirilmemiş insan başıboş biridir.

فالرجل بلا جذور هو رجل هائم.

En temel insan haklarını,

فهو الشخص يدافع عن الحقوق الإنجابية،

"Bu güzel bir insan",

"هذا شخص جميل".

insan olarak değerli olmadığımızı

وأننا لسنا أغبرة النجوم فنحن لا نبرق

Daha fazla insan hapsediyor.

أي دولة تقريبًا على هذا الكوكب.

insan öldüren kaçakçı soyguncu

سارق مهرب البشر القاتل

Bir çok insan evinde

كثير من الناس في المنزل

Hiçbir insan zenginliğimi gösteremez -

لا أحد يستطيع أن يشير إلى ثروتي -

İş sadece insan eseri;

العمل هو ما ينبثق عن العقل،

Binlerce insan açlıktan öldü.

آلاف من الشخاص ماتوا من الجوع.

Lincoln harika bir insan.

لنكولن رجل عظيم.

Çoğu insan, öyle düşünüyor.

يعتقد الكثيرون ذلك.

İnsan konuşma yetisine sahiptir.

الإنسان لديه القدرة على الكلام.

Çoğu insan bunu yapar.

كثير من الناس يقومون بذلك.

Arkadaşım konuşkan bir insan.

صديقي شخص ثرثار.

Virüs bulaşan insan sayısı arttıkça virüs kapan insan sayısı arttı

كلما زاد عدد المصابين بالعدوى، زاد عدد المرضى

Çoğu insan bu şekilde ilişkilendirir.

وهذا ما يراه معظم الناس.

Yapamayacağımızı söyleyen yeterince insan var.

يوجد ما يكفي من الأشخاص يخبروننا أننا لن نستطيع القيام بذلك.

Markalaşma, insan ruhunun derin tezahürüdür.

إن العلامة التجارية هي بمثابة المظهر العميق لروح الإنسانية.

Herkes için insan haklarını geliştirmeliyiz.

يجب علينا النهوض بحقوق الإنسان للجميع.

Şimdi, deneyimsiz insan mı iyidir?

الآن، هل الأشخاص عديمو الخبرة جيدون؟

Yaşlı insan, ateşe doğru çömelir.

يعرج الإنسان العاقل الأول نحو النار.

"insan yiyen Rudraprayag parsından" bahsediyor.

‫ذُكر أنه قتل 126 قروياً من "هيمالايان".‬

Ancak çok az insan var.

ولكن القليل من الناس تفعل هذا.

Bizi sevecek bir sürü insan

ثمّة كثير من الناس يحبونك

Bu mümkün, insan bunu yapabilir.

يمكن القيام بذلك. يستطيع الإنسان فعل ذلك.

Bir destekleyici insan ordusu sayesinde

بفضل قوة بشرية داعمة،

Tamam, ben ''İnsan Ekibi''ndeyim.

حسناً، أنا في "فريق الإنسان".

Korunması gereken bir insan hakkı.

كحق من حقوق الإنسان التي تحتاج إلى الحماية.

Bu gerçek bir insan kafatası.

حسنًا! هذه هي جمجمة بشرية حقيقية.

Daha fazla insan bizi seçecektir.

سيختارنا الناس بشكل أكبر.

5,7 milyon insan istihdam ediyor

فهي توظّف 5.7 مليون شخص

Ama insan için zararlı olmamalı.

وستكون آمنة للتعرض البشري.

İnsan sosyal gelişim teorilerine göre

وفقًا لنظريات التنمية الاجتماعية البشرية،

insan kendi sonun kendisi hazırlıyor

الإنسان يعد نهايته

Bir çok insan duyarlı tabi

الكثير من الناس حساسون

Birçok insan artık kimseye inanmıyor.

لدرجة توقف الكثيرين عن تصديق أي أحد تمامًا

İnsan doğar doğmaz ölmeye başlar.

فور ما يولد الإنسان يشرع في الموت.

Orada yirmi civarında insan vardı.

كان هناك حوالي عشرون شخصاً.

Bir sürü insan sinemadan çıkıyor.

الكثير من الناس يخرجون من دار السينما.

Odada bir sürü insan vardı.

كان هناك الكثير من الناس في الغرفة.

İnsan her zaman vakit bulabilir.

يستطيع الواحد أن يجد الوقتَ دائمًا.

İnsan ruh ve bedenden oluşur.

يتكوّن الإنسان من نفس و جسد.

Bir insan elinden geleni yapmalıdır.

- على المرء أن يجتهد.
- على المرء أن يفعل كلّ ما بوسعه.

Çoğu insan yeterli su içmiyor.

لا يشرب أغلب الناس ما يكفيهم من المياه.

O çadırında konuşan insan bu işte.

هذا هو الإنسان الذي كان يتحدث في خيمته.

insan ve koşullardan bağımsız hale getirmektir.

على الأشخاص و الظروف.

İnsan kaynaklı ilaç verme hataları üzerine.

تلك المتعلقة بأخطاء العاملين.

Hissiyatları hissetmek insan olmanın bir parçası.

فالشعور بالمشاعر هو جزء من كونك إنسانًا.

insan hayatında muhtemelen başka hiçbir nesne

وربما لا يوجد أي شيء آخر في حياة الإنسان،

Deneyimsiz insan her zaman daha cesurdur.

الإنسان عديم الخبرة دائماً أكثر شجاعة.

Ne gerekiyorsa yapmaya hazır bir insan.

لتكريم رحلة أبٍ آخر.

Aslında insan yaşamı için yaşanabilir olan

في الواقع صالحة لحياة الإنسان،

Dünya'daki insan uygarlığının hikâyesini kısaca düşünün.

تأمل للحظة قصة الحضارة الإنسانية على الأرض.

İnsan etiyle aynı optik özelliklere sahip.

يملك لحم الدجاج خصائص بصرية وضوئية متشابهة مع لحم البشر.

Nasıl bir insan bunu yapar ki?

أي نوع من الأشخاص اللطيفين يفعل هذا؟

Bu ürkünç ışık, insan gözüyle görülmüyor.

‫هذا الضوء الغريب خفي لأعين البشر.‬

Ancak şimdi... ...çoğu insan yataklarına yerleşince...

‫الآن،‬ ‫حين يكون الناس في فرشهم...‬

Zira insan pek çok şeyi yitiriyor.

لأنّك تخسر أموراً كثيرةً.

Bu sanki... Bir insan iskeletinin kolu!

‫يبدو...‬ ‫ذراع بشري كامل!‬

Altına hücum döneminde binlerce insan ölmüş.

‫مات آلاف الناس ‬ ‫أثناء عصر حمى التنقيب عن الذهب.‬

Dünyanın diğer yanından bize bakan insan

لذا إن كل إنسان ترنو بعينيه إلىينا من كافة جوانب العالم

Bizi insan yapan şeyi yeniden keşfedip

هو إعادة اكتشاف ما يجعلنا الإنسان،

Ki bu da insan sağlığına zararlıdır

وهو ضار بصحة الإنسان

Sıradan senin benim gibi bir insan

رجل عادي مثلك

insan kulağının duyamayacağı frekansta sesler çıkarıyorlar

تصدر أصواتًا بتردد لا تستطيع الأذن البشرية سماعه

Yuri Gagarin, uzaydaki ilk insan oldu.

أصبح رائد الفضاء يوري غاغارين أول رجل في الفضاء.

Birçok insan ahtapotları uzaylı gibi görür.

‫يقول الكثير من الناس‬ ‫إن الأخطبوط أشبه بمخلوق فضائي.‬

"Tamam, sana güveniyorum. Sana güveniyorum insan.

‫وكأنها تقول:‬ ‫"حسنًا، أثق بك. أثق بك أيها البشري.‬

Tarımsal faaliyetlerdeki insan kaynaklarından gelirken, özellikle

بالمئة تقريباً عن طريق العمليات الطبيعية. فيما نسبة الستين

Az sayıda insan plan hakkında biliyordu.

- القليل يعرف الخطة.
- القليل يعرف أي شيء عن الخطة.

Bu evde yaşayan birçok insan var.

هذا البيت يعيش فيه الكثير من الناس.

İnsan ırkının kurtuluşu aile ile başlar.

انقاذ الجنس البشري يبدأ بالعائلة.

Karbon Dioksit bazen insan için zararlıdır.

ثنائي أوكسيد الكربون مضر بالإنسان أحيانا.

Milyonlarca insan savaş sırasında hayatını kaybetti.

فقد ملايين الأشخاص حياتهم أثناء الحرب.

- İnsan cildi sıcaklık değişikliklerine karşı çok duyarlıdır.
- İnsan cildi sıcaklık değişimlerine karşı çok hassastır.

بشرة الإنسان حساسةٌ جدا للتغير في الحرارة.

şimdi bana bir insan olarak saygı duyuyorsunuz.

أنكم الآن تحترمونني كشخص.

Ne kadar sıradan bir insan olduğumu görürsünüz.

سترون كم أني إنسان عادي جداً.

Ama daima anlaşabileceğimiz şey nasıl insan yetiştireceğimiz.

لكن ما نتفق عليه هو كيف نربي إنسانا

Ve daha sonra insan çalışmalarına girmesini gerektiriyor.

ويتعين بالتالي دراسته لسلامة البشر.

Yöneticimin yanında böyle duran insan olacağımı zannederken

وأجد نفسي أغسل أطباقي في حين أعتقد

Ancak çoğu insan düşündükleri kadar sezgisel değildir.

لكن أغلب الناس ليسوا بديهيين كما يظنون.

Bu videoyu izleyen bir sürü insan olacak

سيكون هناك الكثير من الأشخاص الذين يشاهدون هذا الفيديو،

çoğu insan genellikle benim istediğim kartı seçiyor

يميل معظم الأشخاص إلى اختيار الورقة التي أريدهم أن يختاروها،

Ve bizim seveceğimiz bir sürü insan var.

والكثير لتحبهم.

Bu bizi insan yapan asıl şeyi baskıladı.

لقد كبت أهم الأمور التي تجعلنا بشراً.