Translation of "Şimdiye" in Arabic

0.005 sec.

Examples of using "Şimdiye" in a sentence and their arabic translations:

Şimdiye kadar tuttu.

‫الحبل يتحملني حتى الآن.‬

Şimdiye kadar başlamalıydın.

كان عليك أن تكون قد بدأت الآن.

- Şimdiye kadar her şey yolunda.
- Şimdiye kadar her şey iyi.

حتى الآن كل شيء على ما يرام.

Muhtemelen şimdiye kadar kokumu almıştır!

‫ربما تكون رائحتي قد وصلت له بالفعل!‬

Şimdiye kadar dünyada mikropları bulduğumuz

أعمق نقطة داخل الأرض حتى الآن وجدنا فيها كائنات حية ميكروبية

Şimdiye dek 14 dilde çalıştık,

وأدخلنا حتى الآن 14 لغة في النظام

Şimdiye kadar her şey başarılı.

حتى الآن، كل شيء كان ناجحا.

Bugün, şimdiye kadar yapabildiklerimizi göstermek için

سأشارك اليوم اثنين من أنجح مشاريعنا

Külot mu? Külot şimdiye çoktan sönerdi.

‫سروال داخلي؟ لو استخدمته لكان قد انطفأ‬

Şimdiye kadar Ay'a 12 kişi gitti

حتى الآن ذهب 12 شخصًا إلى القمر

Şimdiye kadar Mareşal Pérignon ile tanıştık…

حتى الآن التقينا بالمارشالات بيريجنون ...

Şimdiye kadar, oldukça iç karartıcı, değil mi?

حتى الأن فالأمر كئيب، أليس كذلك؟

Şimdiye dek, müzik öğrenmek çok kolay gelebilir,

اذا بالنسبة لك, تعلم الموسيقى يمكن أن يكون بسهولة للغاية,

şimdiye kadar düşünmedikleri bir güçle mücadele etmezsek

أنه مالم يبدؤوا بالمحاربة، أقوى مما يتخيلون أنه ممكن،

Şimdiye kadar, müdahalemiz yeterliliğin yakınından dahi geçmedi.

‫لكنك تعرف ذلك مسبقاً‬

O şimdiye kadar okuduğum en iyi kitap.

هذا هو أفضل كتاب قرأته في حياتي.

Sen şimdiye kadar gördüğüm en yakışıklı adamsın.

أنت هو أجمل رجل رأيته في حياتي.

Bu şimdiye kadar yaptığım en kötü şey.

هذأ أسوأ شيء أرتكبتُه.

Lviv hakkında şimdiye kadar hiçbir şey duymamıştım.

لم أسمع بـ"لفيف" من قبل.

O bayram şimdiye kadar yaşadıklarımın en iyisiydi.

كانت الوليمة من أطيب ما ذقت.

Bu şimdiye kadar gördüğüm en büyük çilek.

- هذه أكبر حبة فراولة رأيتها حتى الآن.
- هذه أكبر فراولة رأتها عيناي.

Bu şimdiye kadar gördüğüm en büyük kedi.

هذه أكبر قطة رأيتها في حياتي.

Bu şimdiye kadar seyrettiğim en kötü film.

هذا أسوأ فلم شاهدته في حياتي.

Bu şimdiye kadar yediğin en tuhaf şey.

هذا أغرب شيء تناولته على الإطلاق.

Bu, şimdiye kadar gördüğüm en çirkin kardan adam.

هذا أبشع رجل ثلجي رأيته أبدا.

Şimdiye kadar zekice seçimleriniz bu acımasız çölde hayatta kalmamı sağladı

‫حتى الآن نجحت خياراتك الحكيمة‬ ‫في نجاتي من هذه الصحراء القاسية،‬

Avrupa’da şimdiye kadar görülen en büyük ordu olan yarım milyon

تطلبت تنسيق حركة نصف مليون

Batı Cephesinde Müttefikler, şimdiye kadar savaşın en büyük saldırısı, tasarlanmış

على الجبهة الغربية، والحلفاء جبل على أكبر هجوم من الحرب حتى الآن، تصميم

O kurt kokumu kilometrelerce öteden alabilir. Muhtemelen şimdiye kadar kokumu almıştır!

‫يمكن لهذا الذئب ‬ ‫أن يشم رائحتي من مسافة أميال.‬ ‫ربما تكون رائحتي قد وصلت له بالفعل!‬

Aya gitmek için NASA'nın şimdiye kadar tasarladığı en büyük roket gerekiyordu.

تطلب السفر إلى القمر أكبر صاروخ صممته ناسا على الإطلاق.

Tatoeba: Annenin hayatı boyunca şimdiye kadar söyleyebildiğinden daha fazla cümleye sahibiz.

تتويبا: عندنا من الجمل أكثر مما يسعُ أمك أن تقول في حياتها كلها.

Ve bu nedenle, yelken açarken, insanın şimdiye kadar çıktığı en tehlikeli, tehlikeli

وبالتالي ، ونحن نبحر ، نسأل الله بركة في أخطر وأخطر

- Bu şimdiye kadar söylediğim en aptalca şey.
- Bu, söylediğim en aptalca şey.

هذا أغبى ما قُلتُه على الإطلاق.

-- eylemler büyüyerek devam etti ve şimdiye dek 100 ölüm ve binlerce yaralanmaya sebep oldu

استمرت الإحتجاجات بالازدياد مما نجم عن 100 قتيل وآلاف الجرحى

Kurtarmak için çok çalıştı ve 1813'te Almanya'daki sefer boyunca hizmet etti. Şimdiye kadar, Napolyon'un

فلول الجيش ، وخدم طوال الحملة في ألمانيا عام 1813. حتى الآن ، قام أعداء نابليون

Ve şimdiye kadar, askerler ve atlar -ikisi de vitamin eksikliğinden kaynaklanan- iskörbüt ve uyuz belirtileri gösterdi.

والآن ، أظهر الرجال علامات داء الاسقربوط و ظهر الجرب عند، وكلاهما ناجم عن نقص الفيتامينات.