Translation of "Başarılı" in Japanese

0.012 sec.

Examples of using "Başarılı" in a sentence and their japanese translations:

Başarılı olamaz.

繁栄するのは不可能です

...başarılı oldu.

‎無事に戻れた

Başarılı mıydın?

うまくいったの?

Deney başarılı.

実験は成功だった。

Görev başarılı oldu.

ミッションは成功でした。

Plan başarılı olacaktır.

- その計画は必ず成功するよ。
- その計画は成功するに違いない。

Biz başarılı olduk.

成功だ!

Tom başarılı mı?

トムは、うまくやってるの?

Sanırım başarılı olmayacak.

それは成功しないだろう。

Hiçbirimiz başarılı olmadık.

- 私達のうちで成功した者は一人もいない。
- 私たちの誰一人として成功していない。
- 私たちの中では誰も成功してないんです。

Başarılı olmak niyetindeydim.

私は成功するつもりだったのだ。

Başarılı olmanı diliyorum.

成功を祈るわ。

Başarılı olacağından eminim.

- あなたが成功すると確信している。
- あなたは成功すると、私は確信している。

O başarılı oldu.

彼は成功した。

O başarılı olurdu.

彼は成功していただろう。

Başarılı olmayı umuyordu.

- 彼は成功を望んだ。
- 彼は成功を期待していた。

Çalışmazsan başarılı olamazsın.

勤勉でなければ成功できない。

- O henüz başarılı olmadı.
- Henüz başarılı olmuş değil.

まだ彼は成功していない。

- Senin planın başarılı olacağı kesin.
- Planınız kesinlikle başarılı olacak.

あなたの計画はきっと成功します。

Ama başarılı olabileceğini düşünüyoruz.

達成できると考えています

Adım adım başarılı olabiliriz.

という考え方です

Başarılı olmayı hak ediyorsun.

君なら成功してもおかしくない。

Çok çalışmazsan, başarılı olmazsın.

一生懸命働かなければ君は成功しないだろう。

Çok çalışmazsan, başarılı olamazsın.

一生懸命やらなければ進歩はない。

Çok çalışırsa, başarılı olur.

一生懸命やったなら成功するだろうに。

Başarılı olacaksanız sıkı çalışmalısınız.

- 成功する為には懸命に働かなければならない。
- 成功しようと思えば一生懸命働かなければならない。
- もし君が成功するつもりならば熱心に勉強しなければならない。
- あなたが成功するつもりでいるのなら、一生懸命働かなければならない。

Tom bu günlerde başarılı.

- トムはこのごろ意気盛んだ。
- トムは最近乗りに乗ってるよな。

Hayatta herkes başarılı olmaz.

だれでもみな人生で成功するわけではない。

Deney başarılı olduğunu kanıtladı.

その実験は結局成功した。

İlk denememde başarılı oldum.

1回できたよ。

O zamanla başarılı olacak.

彼はやがて成功するだろう。

O, kesinlikle başarılı olacak.

彼女はきっと成功する。

Tom kesinlikle başarılı olacak.

- トムはきっと成功するでしょう。
- トムなら必ず成功するよ。

Oğlu kesinlikle başarılı olacak.

彼女の息子さんはきっと成功するでしょう。

O başarılı olmak istedi.

彼は成功したかった。

Onun başarılı olacağını düşünüyorum.

私は彼が成功すると思います。

O şüphesiz başarılı olacak.

彼は必ず成功するよ。

Keşke girişimim başarılı olsa.

私の新規事業が旨くいってくれたらなあ。

Anlaşmazlığı çözmede başarılı olduk.

私たちはその紛争を解決することができた。

Çalışkan olmadan başarılı olamazsın.

勤勉でなければ、成功はおぼつかない。

Çok çalışmadan başarılı olamazsın.

勤勉でなければ成功できない。

Ben başarılı olmak istiyorum.

私は成功を収めたい。

Böylece o başarılı oldu.

こうして彼は成功した。

O şüphesiz başarılı olacaktır.

彼はきっと成功しますよ。

O, muhtemelen başarılı olmayacak.

彼は多分成功しないでしょう。

Tom'un başarılı olacağını sanmıyorum.

トムは成功しないと思うんだよ。

Massachusetts'e kadar zaten başarılı olduk,

サンフランシスコや マサチューセッツ州サマービルで

Ama denemezseniz asla başarılı olamazsınız.

でもやってみなきゃ 成功(せいこう)しないね

Yüzde yüz başarılı olsalar dahi,

たとえ100%成功したとしても

Hayatta herkesin isteği başarılı olmaktır.

人生において成功すると言うのはすべての者の願いだ。

Başarılı olup olmayacağın çabalarına bağlıdır.

君が成功するかしないかは努力次第だ。

Biri çok çalışmazsa başarılı olamaz.

勤勉でなければ、成功はおぼつかない。

Biz onun başarılı olmasını bekliyoruz.

我々は彼の成功を期待している。

Çok çalış ve başarılı olacaksın.

一生懸命働きなさい、そうすれば成功するでしょう。

Başarılı olmak için çok çalışmalısın.

- 成功するつもりなら一生懸命働かなければならない。
- 成功するためには、勤勉でなければならない。
- もし成功したいと思うなら、一生懸命働かなければならない。

Sınavında başarılı olacaksan, sıkı çalışmalısın.

もし君が試験に合格したいのなら、一生懸命に勉強しなければならない。

Böyle bir insan başarılı olmalıdır.

そのような人は成功するのが当然だ。

O başarılı olmayı hak ediyor.

彼女なら成功してもおかしくない。

Başarılı olmayı ummuştu ama olmadı.

彼は成功を望んだが実際は成功しなかった。

Başarılı olmayı istiyor gibi görünmüyor.

彼は出世したいなんて思っていないようだ。

Şüphesiz o, sınavda başarılı olacak.

彼は間違いなく試験に合格するだろう。

O, dağa tırmanmakta başarılı oldu.

彼はその山に登ることに成功した。

Onun başarılı olacağından şüphem yok.

彼の成功は間違いない。

Mücize onun macerada başarılı olmasıdır.

彼がその冒険に成功したとは驚くべきことだ。

Hiç kimse tahammülsüz başarılı olamaz.

忍耐なくしてはだれも成功することはできない。

Başarılı olmak için sıkı çalıştın.

君の成功は一生懸命勉強した。

Onun başarılı olma ihtimali var.

彼女の成功はありえることだ。

Ona hakikati söyletmekte başarılı oldu.

彼女はうまく彼から真実を聞きだした。

Onun işinde başarılı olacağını düşünüyorum.

彼女の商売はうまくいくと思う。

Tom başarılı bir avukat oldu.

トムは弁護士として成功を収めた。

Benim inancım onun başarılı olacağıdır.

私の信ずるところでは彼は成功するでしょう。

Bu sefer başarılı olacağınızı beklemiştik.

今回はきみはうまくいくと思っていたのだけれど。

Şimdiye kadar her şey başarılı.

今までのところ万事うまくいっている。

Başarılı adayların çoğunluğu üniversite mezunudur.

合格者の過半数は大学出身者であった。

Başarılı olmak istiyorsan, çok çalışmalısın.

- 成功しようと思えば一生懸命働かなければならない。
- 成功したければ一生懸命働かなければならない。

Başarılı olana kadar devam etmelisin.

成功するまで続けるようにしなければなりません。

Ben senin başarılı olmana sevinirim.

あなたのご成功をうれしく思います。

Hayatta, çalışkan insanlar başarılı oldu.

勤勉な人は人生で成功する。

Tom'un başarılı olacağı imkansız görünüyordu.

トムが成功するのは不可能に思われました。

Yardımınız olmasaydı, ben başarılı olamazdım.

あなたの助けがなかったなら私は成功することが出来ないでしょう。

Onların planının başarılı olacağını sanmıyorum.

彼らの計画はうまくいかないと思う。

- Başarılı olmak istiyorsan zamanını iyi kullan.
- Başarılı olmak istiyorsanız zamanınızı iyi kullanın.

成功したいのなら時間を有効に使いなさい。

Dinozorların nasıl bu kadar başarılı olduğudur.

なぜ恐竜はあんなに繁栄できたのか ということです

Fakat bu sürü pek başarılı değil.

‎この群れは苦労している

Eğer bu çaba tamamen başarılı olursa

もしこの取り組みが完遂すると

İşte o noktada başarılı olmaya başladım.

‎すると重要なことが ‎見えてきた

Başarılı olmayı planlıyorsan, daha çok çalış.

成功するつもりならもっと頑張れ。

Senin yardımın olmasaydı işimde başarılı olmazdım.

君の援助が無かったなら私は事業に成功しなかっただろう。

Çalışkanlık olmadan başarılı olması mümkün değildir.

勤勉でなければ成功できない。

Gençliğimde çok çalışsaydım şimdi başarılı olurdum.

もし私が若い頃一生懸命に働いていたならば、今頃は成功しているだろうに。

Eğer başarılı olacaksan daha çok çalışmalısın.

- 成功するつもりなら、君はもっと熱心に勉強しなければならない。
- 成功しようと思うなら、もっと一生懸命働かねばならない。
- 成功したいのなら、君はもっと一生懸命働くべきだ。
- もしあなたが成功するつもりなら、もっと一生懸命に勉強しなければならない。
- もしあなたが成功したいなら、もっと働かなければなりません。

Bu koşullar altında biz başarılı olamayız.

そのような状況では、私たちは成功できない。

Tüm çabalarına rağmen o başarılı olmadı.

彼女は努力したにもかかわらず、成功しなかった。

Tüm çabaları ile, o başarılı olamadı.

彼は努力したけれど成功できなかった。

Başarılı bir yerel çocuk eve geliyor.

彼は故郷に錦を飾って帰ってくる。

O kuşkusuz dünyadaki en başarılı yönetmen.

彼は疑いもなく世界で最も成功した映画監督だ。

Tavsiyesi için teşekkürler. Sınavda başarılı oldum.

彼の忠告のおかげで、私は試験に合格した。

Ben onun tavsiyesi sayesinde başarılı oldum.

- 彼のアドバイスのおかげで成功した。
- 私が成功したのは彼の助言のおかげだった。
- 私が成功したのは彼の助言があったからだ。
- 私が成功したのは彼のアドバイスのおかげです。

Ben onun başarılı olacağından oldukça eminim.

彼はきっと成功すると思う。

O onun tavsiyesini alsaydı başarılı olurdu.

もし彼が彼女の忠告をえていたら、彼は成功していただろうに。