Translation of "Başarılı" in Polish

0.018 sec.

Examples of using "Başarılı" in a sentence and their polish translations:

...başarılı oldu.

udało się jej.

Nasıl başarılı olabilirdi?

żeby osiągnąć te same rezultaty?

Biz başarılı olduk.

Udało nam się!

Sanırım başarılı olmayacak.

Myślę, że to nie zadziała.

- Başardım.
- Başarılı oldum.

Udało mi się.

Adım adım başarılı olabiliriz.

można stopniowo odnieść sukces.

İlk denememde başarılı oldum.

Udało mi się za pierwszym podejściem.

Ama denemezseniz asla başarılı olamazsınız.

Ale jeśli nie spróbujesz, nie odniesiesz sukcesu.

Tom çok başarılı, değil mi?

Tom odnosi sukcesy, prawda?

Ben onun başarılı olacağını düşünüyorum.

Myślę, że się jej uda.

Başarılı olmak istiyorsan, çok çalışmalısın.

Jeśli chcesz odnieść sukces, musisz ciężko pracować.

- Kim başardı?
- Kim başarılı oldu?

- Komu się udało?
- Kto odniósł sukces?

Ben senin başarılı olmana sevinirim.

Cieszę się twoim sukcesem.

Dinozorların nasıl bu kadar başarılı olduğudur.

w jaki sposób dinozaury poradziły sobie tak dobrze.

Fakat bu sürü pek başarılı değil.

Ale to stado jeszcze sobie nie radzi.

İşte o noktada başarılı olmaya başladım.

A potem zacząłem… dokonywać przełomów.

Başarılı olmayı planlıyorsan, daha çok çalış.

Pracuj ciężej jeśli planujesz odnieść sukces.

Gençliğimde çok çalışsaydım şimdi başarılı olurdum.

Gdybym w młodości ciężko pracował, teraz odnosiłbym sukcesy.

O kuşkusuz dünyadaki en başarılı yönetmen.

Jest niewątpliwie najpopularniejszym reżyserem filmowym na świecie.

Tom başarılı bir mimar olmak istiyor.

Tom chce zostać odnoszącym sukcesy architektem.

Fransa'ya iş yolculuğunun başarılı olduğunu umuyorum.

Mam nadzieję że twoja podróż służbowa do Francji była udana?

Böylece başarılı olmanız daha olası oluyor

więc masz większe szanse na sukces.

Ve başarılı şekilde beyin fırtınası yapıp

żeby zwiększyć ich zdolności przywódcze,

"O başarılı olacak mı?" "Korkarım ki hayır."

- Czy mu się powiedzie? - Obawiam się, że nie.

Tutkularımın peşinden gidersem bu başarılı olacağımı garantilemez

Realizowanie jej nie gwarantuje sukcesu,

Başarılı bir iş adamı olmanın hayalini kurardım.

Kiedyś marzyłem, że będę bogatym przedsiębiorcą.

...sindirme enzimleriyle düşmanını eritiyor. Başarılı bir karşı saldırı.

i rozpuszcza wroga w enzymach trawiennych. Udany kontratak.

Onun başarılı olacağına dair ufak bir umut var.

- Nie ma prawie nadziei, że mu się uda.
- Na jego sukces widoki są marne.

Onun kadar başarılı bir dansçıyı çok nadir görürüm.

Rzadko spotyka się tancerza z taką klasą jak on.

Başarılı olmak için iyi bir plan yapmak zorundasın.

Żeby osiągnąć sukces, musisz założyć sobie dobry plan.

Ve eğer tutkunu olduğunuz bir şeyde başarılı olursanız

Jeżeli już go osiągniesz,

Belki başarılı da olabilirdim ama bir fark yaratamazdım,

Może osiągnąłbym sukces, ale to bez znaczenia.

Şehirde başarılı olmak için... ...hayvanların caddelerde dolaşmayı öğrenmesi gerekir.

Aby przetrwać w mieście, zwierzęta muszą poznać ulice.

Işin uyuşması ile insanların işlerinde ne kadar başarılı ve mutlu olduğu

że istnieje silny związek między zainteresowaniami,

Tom bir bıçakla sakalını düzeltmeyi denemeye karar verdi, fakat çok başarılı değildi.

Tom postanowił spróbować przyciąć brodę nożem, ale niespecjalnie mu się to udało.