Examples of using "Tenían" in a sentence and their turkish translations:
Sıcaklamışlardı.
- Onlar haklıydı.
- Haklıydılar.
Onların yiyecekleri yoktu.
Onlar korkmadılar.
Çok sert polisleri vardı.
Bazılarının şansı yaver gitmiş.
bir fotoğrafları çıkmıştı
Bir şartları vardı
Artık yetmişti.
Onlar açtı.
Onların iyi kimyası vardı.
Hiç gülleri yoktu.
Onlarda var mıydı?
Sizden korkuyorlardı.
muhtemelen hepsi vardı
Onlar öğretmenden korkardı.
Onların sadece bir çocuğu vardı.
Ben aç olduğunuzu sandım.
Onların farklı fikirleri vardı.
Onlar da parasızdı.
Birkaç çiftliğin elektriği vardı.
yine ağalık düzeni vardı parası olan insanlar vardı
- Yiyecek bir şeyleri yoktu.
- Onların yiyecek bir şeyi yoktu.
Hepsi korktu, ben hariç.
Onların ne tür silahları var?
Şu büyük köpekten korktular.
Onların gidecek yeri yoktu.
Onların yeteri kadar altını yoktu.
Birçok Amerikalı'nın işi yoktu.
Aynı terapistlerle daha önceden de seans gerçekleştirmişlerdi.
Ama yine de seansların belli bir yapısı vardı.
insanlar gördüm.
Hikâyelerimizin değeri olduğunu kanıtladık.
Onların alternatif enerji kaynakları yoktu.
Onların hiç sakalları, saçı ve kaşları yoktu.
Ailemin çok parası yoktu.
Onlar korktular.
Tom ve Mary her ikisi de uykulu.
- Herkes açtı.
- Herkesin karnı açtı.
Eve gitmek için acele ediyorlardı.
Seçeneklerinin olmadığını anladılar.
Askerlerin daha güçlü silahları vardı.
Tüm bunlarla yüzleşecek güçleri yoktu.
Terk edilmiş bir yer bulduk.
Şu iki çocuk aynı yaştaydı.
Artık onların canı oynamak istemiyordu.
Birbirlerinden başka kimseleri yoktu.
Sen de haklıydın.
Tom ve karısının hiç çocukları yok.
Paraları yoktu. Bisiklet dükkanından gelen
Parası olan Amerikalılar yatırım için korkuyorlardı.
Bazı kısımlarda kadınlar daha üstündü.
İnsanların evde yerimi doldurmak zorunda kaldığı zamanlar oldu
Diğer tüm fikirler, daha büyük kusurlara sahiplerdi.
Olay sonrası basmakalıp sözler söylemekten memnundular,
Tom ve Mary'nin bir ilişkisi olduğunu düşündüm.
Kuşlar açtı.
Kaçakçılardan korkmadıklarını söylediler.
Onlar satılık bir evleri olduğunu reklam ettiler.
Fakat bunun için gereken iğne yoktu.
Mantıklı karar vermek için gerekli öz denetimden mahrumdular,
Klitoris ile ne yapacaklarından çok da emin değillerdi.
Duyduğum kadarıyla, beyaz gözleri ve kızıl saçları vardı.
Kızlar korkmuyordu ama erkekler korkuyordu.
öğrencilerimin öğretecek bir şeyleri oldu
Ellerinde basketbol oynayan iki takımın videosu vardı ve deneklerden
daha Anglo yüz hatlarına sahiptiler, ve daha öncelikli muamele gördüler
Erkeklerin kadınlardan fazla avantajı yoktu.
Ve o bazıları 6 yaşında olan çocuklara,
çünkü babası olmayan arkadaşlarım vardı.
vatandaşların %7'si yoksulluk mağduruydu,
benim trollerin pek azının bir beyni vardı,
yani dinozorlar 66 milyon yaşındayken
O yıllarda insanlar buna inanmakta güçlük çekiyordu
Araba bozuldu, bu yüzden yürümek zorunda kaldılar.
Bu sabah yediğim yumurtaların her ikisinin de iki sarısı vardı.
Amerika Birleşik Devletleri'nin Meksika ile bir dostluk antlaşması vardı.
insanlar bilişsel kontrole daha az ihtiyaç duyuyor.
diğer gruba göre yüzde 60 daha az aortic hastalık geliştirdi,
Ayrıca kardiyak vaka oranı neredeyse iki katına çıktı,
Kadının 40, 50 ya da 60 yaşında olması bir şeyi değiştirmedi.
Onların kendi çocukları olmadığı için küçük bir kızı evlat edinmeye karar verdiler.
Onların arabalarında "önce Irak sonra Fransa" diye okunan çıkartmalar vardı.
Çok zamanın vardı.
- Birçok çocukları oldu.
- Birçok çocukları vardı.
Fransızcaya aşina olmayanlar için Seviye 1'leri vardı
Aynı zamanda biraz daha hızlı olan Seviye 1,5'leri de vardı.
yahu hani bu karıncaların hayvan besleme konusu vardı başında söylemiştik
Bir kedin olduğunu bilmiyordum.
Gözlerinde derin bir uçurumun karanlığı vardı.
Tom onu kaçıranların kilitli tuttuğu odadan kaçmayı başardı.
Bu durumda bütün gölgelerin aynı yönde olması gerekiyordu
Kusura bakmayın ama, onların her ikisinin mantıklı amaçları var.
Ben çocukken, sadece zengin ailelerin çocuklarının spiralli defterleri vardı.