Translation of "Sufren" in Turkish

0.006 sec.

Examples of using "Sufren" in a sentence and their turkish translations:

Que sufren de adicción a los opiáceos.

genç kadınlar için bir ev.

Por una cabeza tonta sufren las piernas.

Akılsız başın cezasını ayaklar çeker.

Las mujeres embarazadas a menudo sufren náuseas matutinas.

Gebe kadınlar genellikle sabah bulantısı geçirirler.

La ignorancia es invisible para aquellos que la sufren.

Cehalet, kendisinden muzdarip olanlarca fark edilmez.

Las personas que la sufren también padecen otros trastornos mentales

Bu zihinsel hastalığa sahip kişiler, kaygı bozukluğu, yeme bozukluğu

Aún sufren reducciones monetarias en programas de educación para las artes?

hâlâ sanat eğitimi programlarında bütçe kısıtlaması yaşıyor?

Los que sufren de hambre en África necesitan una ayuda urgente.

Afrika'da açlıktan muzdarip olanların acil yardıma ihtiyaçları var.

Quienes sufren de mala calidad del sueño normalmente tratarán de dormir más,

Düşük kaliteli uykusu olan kişiler daha uzun süre uyumaya çalışırlar,