Examples of using "Sufren" in a sentence and their turkish translations:
genç kadınlar için bir ev.
Akılsız başın cezasını ayaklar çeker.
Gebe kadınlar genellikle sabah bulantısı geçirirler.
Cehalet, kendisinden muzdarip olanlarca fark edilmez.
Bu zihinsel hastalığa sahip kişiler, kaygı bozukluğu, yeme bozukluğu
hâlâ sanat eğitimi programlarında bütçe kısıtlaması yaşıyor?
Afrika'da açlıktan muzdarip olanların acil yardıma ihtiyaçları var.
Düşük kaliteli uykusu olan kişiler daha uzun süre uyumaya çalışırlar,