Translation of "Ignorancia" in Turkish

0.015 sec.

Examples of using "Ignorancia" in a sentence and their turkish translations:

Admiro tu ignorancia.

Ben senin görmezliğine hayranım.

Pronto reveló su ignorancia.

Onun cahilliği yakında ortaya çıktı.

- ¡Qué estupidez!
- ¡Qué ignorancia!

Ne kadar aptalca!

Solemos pecar de absoluta ignorancia

yerine getirilmeyen sözlerin

Se burló de nuestra ignorancia.

O bizim cehaletimizle alay etti.

La ignorancia no tiene límites.

Cehaletin hiçbir sınırı yoktur.

La ignorancia no trae felicidad.

Cehalet mutluluk değildir.

La ignorancia es una bendición.

Cehalet mutluluktur.

Estoy sobrecogido por semejante ignorancia.

Böyle cehaletten korktum.

En mi ignorancia, hace algunos años

birkaç yıl öncesinde, cehaletimle

Deberías estar avergonzado de tu ignorancia.

- Sen bilgisizliğinden dolayı mahcup olmalısın.
- Cahilliğinden utanmalısın.

Ella se aprovechó de mi ignorancia.

O benim cehaletimden yaralandı.

Él parecía sorprendido de mi ignorancia.

Benim cehaletim tarafından şaşırmış görünüyordu.

Cuanto más estudias, más descubres tu ignorancia.

Ne kadar çok öğrenirsen, o kadar çok cehaletini anlarsın.

Su fracaso se debe a su ignorancia.

Onun başarısızlığı onun bilgisizliğinden kaynaklanmaktadır.

La libertad comienza donde la ignorancia termina.

Özgürlük cehaletin bittiği yerde başlar.

A menudo se aprovecha de su ignorancia.

O, sık sık onun cehaletinden faydalanır.

Él a menudo se aprovecha de su ignorancia.

O, sık sık onun cahilliğinden yararlanır.

Pero la ignorancia médica sobre el cuerpo femenino continúa.

Fakat kadın vücuduna dair tıbbi cehalet devam ediyor.

La ignorancia es invisible para aquellos que la sufren.

Cehalet, kendisinden muzdarip olanlarca fark edilmez.

Él se aprovechó de mi ignorancia y me engañó.

Cehaletimden faydalandı ve beni aldattı.

La ignorancia sobre el cuerpo femenino se remonta a siglos.

Kadın vücudu konusundaki cehalet, yüzyıllar öncesine dayanıyor.

Mientras más aprendemos, más nos damos cuenta de nuestra ignorancia.

Ne kadar çok öğrenirsek, cehaletimizi o kadar iyi fark ederiz.

Y el conocimiento es mejor que la ignorancia y la superstición.

ve bilginin cehalet ve batıl inançtan daha iyi olduğu.

La ignorancia de la pobreza lo tenía todo en esta película

yoksulluk cahillik hepsi vardı bu filmde

Para triunfar en la vida necesitas dos cosas: ignorancia y confianza.

Hayatta başarılı olmak için iki şeye ihtiyacın var: bilgisizlik ve güven.

La guerra es paz. La libertad es esclavitud. La ignorancia es fuerza.

Savaş barıştır. Özgürlük köleliktir. Cahillik güçtür.

Algunos especuladores se aprovechan de la ignorancia y el desamparo de los ancianos.

Bazı spekülatörler yaşlı insanların cehalet ve acizliklerinden yararlanmaktadır.

Sócrates dijo que reconocer tu propia ignorancia es el primer paso hacia la sabiduría.

Socrates kendi cahilliğimizin farkına varmanın bilgelik yolunda atılmış ilk adım olduğunu söylemiştir.

La forma más alta de la ignorancia es rechazar algo de lo cual no sabes nada.

Cahilliğin en yüksek formu, hakkında hiçbir şey bilmediği bir şeyi reddetmektir.

Si piensas que la educación es cara, espera a ver lo que te cuesta la ignorancia.

Eğitimin pahalı olduğunu düşünüyorsan,cahilliğin sana neye mâl olduğunu görene kadar bekle.