Translation of "Soñar" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "Soñar" in a sentence and their turkish translations:

- Quiero soñar.
- Yo quiero soñar.

Hayal kurmak istiyorum.

- Dejá de soñar.
- Deja de soñar.

Hayal kurmaktan vazgeç.

Déjame soñar.

Bırak hayal kurayım.

Es bonito soñar.

- Rüya görmek güzel.
- Hayal kurmak güzel.

Dejanos soñar despiertos.

Hayal kurmamıza izin ver!

Soñar no cuesta nada.

Düş görmenin hiçbir maliyeti yoktur.

Tom empezó a soñar.

Tom rüya görmeye başladı.

Tenía que ayudarla a soñar.

Hayallerine yardım etmek zorundaydım.

Cómo soñar con el futuro.

ve geleceğimiz hakkında hayal kurmayı öğrettiği için.

Su música me hace soñar.

Onun müziği bana hayal kurdurur.

Y tuve que ayudarla a soñar

Eğer ders çalışırsa

Yo solía soñar con ser millonario.

Bir milyoner olmanın hayalini kurardım.

¿El chico tiene derecho a soñar, no?

Bir genç hayal kurabilir, değil mi?

- Deja de fantasear.
- Deja de soñar despierto.

- Hayal kurmayı kes.
- Hayal kurmayı bırak.
- Hayale dalma.

Yo solía soñar con convertirme en modelo.

- Bir manken olmanın hayalini kurardım.
- Bir model olmanın hayalini görürdüm.

Hoy es un buen día para soñar.

Bugün rüya görmek için güzel bir gün.

- Me encanta hacerme ilusiones.
- Me encanta soñar despierto.

Sadece hayal kurmayı seviyorum.

Yo solía soñar en convertirme en un astronauta.

Bir astronot olmanın hayalini kurardım.

Yo solía soñar con ser un exitoso hombre de negocios.

Başarılı bir iş adamı olmanın hayalini kurardım.

Tómate tu tiempo para soñar, es el camino a las estrellas.

Hayal kurmak için zaman ayırın; bu, yükselişe giden bir yoldur.

Yo solía soñar con ser capaz de respirar bajo el agua.

Su altında nefes alabilmenin hayalini kurardım.

Yo solía soñar con ser capaz de jugar muy bien ajedrez.

Santrancı gerçekten iyi oynayabilmenin hayalini kurardım.

Que son lo bastante audaces como para soñar en grande y luchar duro,

yeterince cesur kefalet karşıtlarımız var,

Para lograr grandes cosas, no solo debemos actuar sino también soñar; no solo planear sino también creer.

Büyük işleri başarmak için sadece hareket etmemeliyiz aynı zamanda hayal kurmalıyız; sadece planlamamalıyız aynı zamanda inanmalıyız.