Translation of "Déjame" in Turkish

0.013 sec.

Examples of using "Déjame" in a sentence and their turkish translations:

- ¡Déjame sola!
- Déjame en paz.
- Déjame solo.

- Beni yalnız bırak.
- Beni rahat bırak.

- Déjame intentarlo.
- Déjame probarlo.

Onu denememe izin verin.

- Déjame morir.
- ¡Déjame morir!

Bırak öleyim.

- Déjame ayudarte.
- Déjame ayudar.

Yardım edeyim.

- ¡Déjame salir!
- ¡Déjame irme!

Bırak gideyim.

- Déjame intentarlo.
- Déjame probarlo.
- Déjame probar.
- Dejame intentar.

- Onu deneyeyim.
- Onu denememe izin ver.

Déjame.

Bırak beni.

- Oh, déjame enseñarte.
- Oh, déjame mostrarte.

Ah, sana göstereyim.

- ¡Déjame en paz!
- ¡Déjeme en paz!
- ¡Déjame sola!
- Déjame en paz.
- ¡Dejame en paz!
- Déjame solo.

Beni yalnız bırak!

Déjame agregar

ekleyeyim de

Déjame decir.

Söylememe izin ver.

Déjame oírlo.

Onu duymama izin verin.

Déjame entrar.

İçeri girmeme izin ver.

Déjame explicar.

Açıklayayım.

Déjame llevarlo.

Onu taşımama izin verin.

Déjame intentar.

Denememe izin ver.

Déjame averiguarlo.

Öğreneyim.

Déjame ayudar.

Yardım edeyim.

Déjame irme.

Sadece gideyim.

Déjame concentrarme.

Konsantre olayım.

Déjame continuar.

Devam edeyim.

Déjame hablar.

Konuşmama izin verin.

Déjame terminar.

Sadece bitireyim.

Déjame sentarme.

Oturmama izin ver.

Déjame adivinar.

Tahmin etmeme izin verin.

Déjame practicar.

Uygulama yapmama izin verin.

Déjame vivir.

Yaşamama izin ver.

Déjame ver.

Bir göz atayım.

Déjame probarlo.

Denememe izin ver.

Déjame ir.

Bırak beni.

Déjame soñar.

Bırak hayal kurayım.

¡Déjame intentar!

Ben deneyeyim!

- Déjame preguntarte algo.
- Déjame preguntarte una cosa.

Sana bir şey sormama izin ver.

- Déjame pensar un momento.
- Déjame pensar un minuto.

Bir dakika düşüneyim.

- Déjame mostrarte otra cosa.
- Déjame mostrarte algo más.

Sana başka bir şey göstereyim.

- Déjame que lo haga.
- Déjame hacer esto.
- Déjeme hacer esto.
- Déjame que haga esto.

Bunu yapayım.

Déjame partir ahora.

bölünmeleyim artık yahu.

Solo déjame solo.

Sadece beni yalnız bırak.

Déjame mostrarte algo.

Dur sana bir şey göstereyim.

Solo déjame ayudarte.

- Sadece sana yardım edeyim.
- Sana yardım etmeme izin ver.

Déjame probar algo.

Bir şey denememe izin ver.

Déjame sola, ¿vale?

Beni yalnız bırak, tamam mı?

Déjame ir allí.

Uğrayayım.

Déjame ir solo.

Ben yalnız gideyim.

Déjame en paz.

Beni yalnız bırak.

Sólo déjame terminar.

Sadece bitireyim.

Déjame terminar, ¿vale?

Bitirmeme izin ver, tamam mı?

Déjame a Tom.

Tom'u bana bırak.

Déjame ser feliz.

Mutlu olmama izin ver.

Déjame repetir esto.

Bunu tekrarlayayım.

Déjame repetir eso.

Onu tekrar edeyim.

- Déjame buscar en la mochila.
- Déjame mirar en la mochila.
- Déjame ver en la mochila.

Sırt çantasına bakayım.

- Déjame pensar esto de nuevo.
- Déjame pensar esto otra vez.

Bunu düşünmeme izin ver.

- Déjame invitarte a cenar esta noche.
- Déjame pagar esta noche.

Bu gece ben ödeyeyim.

- Por favor, sólo déjame solo.
- Por favor, sólo déjame sola.

Lütfen sadece beni yalnız bırakın.

Déjame darte un consejo.

Sana biraz tavsiye vereyim.

Déjame ver el menú.

Bir menü göreyim.

- Déjame verlo.
- A ver.

Ona bir bakayım.

Déjame ver esas fotos.

Şu fotoğraflara bir göz atayım.

Por favor, déjame sola.

Beni yalnız bırak, lütfen.

Déjame trabajar en paz.

İşimi barış içinde yapmama izin verin.

Déjame esto a mí.

Bunu bana bırak.

¡Déjame hablar, por favor!

Lütfen, konuşayım!

- Déjame terminar.
- Dejame terminar.

- Bitirmeme izin ver.
- Bitireyim.

Déjame echar un vistazo.

Göz atmama izin ver.

Déjame ver esa lista.

Listeyi görmeme izin ver.

- Déjame entrar.
- Déjeme entrar.

İçeri girmeme izin ver.

Déjame pensar un minuto.

Bir dakika düşüneyim.

Por favor, déjame pagar.

Lütfen ödememe izin verin.

Por favor, déjame ir.

Lütfen beni bırak.

Por favor, déjame ayudar.

Lütfen yardım edeyim.

Déjame hablar con Tom.

Tom'la konuşayım.

Él dijo: «Déjame solo».

O " Beni yalnız bırak" dedi.

- Permíteme repararlo.
- Déjame arreglarlo.

Onu tamir edeyim.

- ¡Déjame salir!
- ¡Dejadme salir!

Çıkarın beni!

Por favor déjame ir.

Lütfen gitmeme izin verin.

Déjame ver la lista.

Listeyi görmeme izin ver.

- Dejame pensar.
- Déjame pensar.

Düşüneyim.

Déjame tratar otra vez.

- Tekrar deneyeyim.
- Yine deneyeyim!
- Gene deneyeyim!

Déjame que lo haga.

Onu yapmama izin ver.

¡Déjame cortarte el pelo!

Senin saçlarını keseyim!

Déjame hacer mi trabajo.

İşimi yapmama izin ver.

Déjame hablar con ella.

Onunla konuşmama izin ver.

Déjame subir a bordo.

Gemiye geleyim.

Déjame terminar esto primero.

Önce bunu bitireyim.

Déjame todo a mí.

Lütfen her şeyi bana bırak.

- Déjame ver.
- Déjeme ver.

Bir bakayım.

Déjame darte un ejemplo.

- Bir örnek vermeme izin ver.
- Size bir örnek vereyim.

Déjame hablar a mí.

Konuşmama izin ver.

Déjame pensar al respecto.

Bu konuda düşünmeme izin ver.

¡Déjame comprar este auto!

Bu arabayı satın alayım!

Cállate y déjame pensar.

Kapa çeneni ve düşünmeme izin ver.

Déjame cargar tu maleta.

Çantanızı taşıyayım.