Examples of using "Salido" in a sentence and their turkish translations:
O zaten dışarı gitti.
Tom dışarıda.
- Ay yükseldi.
- Ay çıktı.
Onlar gittiler mi?
Dışarı çıkmadın mı?
Bir deli ile birlikte oldum.
- Onunla hiç buluşmadım!
- Onunla hiç flört etmedim!
O dışarı gitti.
Bir şey yanlış gitmiş olmalı.
Onlar gitti.
Güneş henüz yükseldi
Boston'dan hiç ayrılmadım.
Yarım saat daha erken ayrılmalıydın.
Her zaman yaşlı kadınlarla flört ettim.
Fotoğrafta iyi çıkmışsın.
Güneş henüz doğmadı.
O ben dışardayken geldi.
Ben vardığımda, o çoktan gitmişti.
O beni suskun bıraktı.
O, asla onunla randevulaşmadı.
her şey çok farklı sonlanabilirdi.
Ekimden beri güneş çıkmamış.
ahı gitmiş vahı kalmış vasıfsız öğretmenler
Evden çıkar çıkmaz yağmur yağmaya başladı.
- Benim hatam benim servetime mal oldu.
- Hatam bana servete mal oldu.
Ülkeyi terk etmiş gibi görünüyor.
Bir kızla çıktın mı hiç?
O zaten ofisten ayrıldı.
Kız arkadaşımla çıkmasan daha iyi olurdu.
O, üniversiteden yeni mezundur.
Keşke evden beş dakika erken çıksaydım.
Oyunun çok iyi gittiğini sanıyordum.
Tom dışarıda ayakkabı alışverişi yapıyor.
Çıkmış yeni bir konsol var. Ona Nintendo 64 deniyor!
Arkadaşını uğurlamak için yurt dışına gitti.
Bir şeyin yanlış gittiğine dair içimde bir his var.
Yeni öğretmenimiz üniversiteden yeni çıkıyor.
Bebek doğduğundan beri neredeyse hiç dışarı çıkmadım.
Carol yarın sekize kadar Londra'dan ayrılmış olacak.
Naoto görünüş olarak babasına benziyor.
Son 30 gün içinde ülke dışına çıktınız mı?
O zaten öğle yemeği için dışarı çıktı.
O, istasyona vardığında, tren çoktan gitmişti.
Liseden mezun olduğum için çok mutluyum.
Evden ayrılır ayrılmaz yağmur yağmaya başladı.
- Güneşli olmasına rağmen, hava soğuktu.
- Güneş çıkmış olmasına rağmen hava soğuktu.
Tom Mary'nin onun en iyi arkadaşıyla flört ettiğini keşfetti.
Ayağımın tabanında bir nasır var.
Bugün dışarı çıkmasan iyi olur.
İstasyona vardığımda, tren çoktan gitmişti.
Hasta artık güvende.
Benim babam bir defa bile yurt dışına çıkmadı.
Evden ayrılır ayrılmaz şiddetli şekilde yağmur yağmaya başladı.
Biraz daha erken çıkmış olsaydın, yoğun trafikten kurtulmuş olurdun.
Ben durağa vardığımda otobüs zaten gitmişti.
Bugün yaptığımız hiçbir şey plana göre gitmedi.
Hiç yurt dışına çıktın mı?
Tom adı "s" ile biten bir kızla hiç çıkmadı.
Annem dışarıda.
Son tren çoktan gitti.
- Tom Mary'nin John'la çıktığını duyduğunda tepesi attı.
- Tom Mary'nin John'la çıktığını duyduğunda öfkelendi.
- Tom Mary'nin John'la çıktığını duyduğunda deliye döndü.
Geriye dönüp baktığında, Tom her iki kız kardeşle aynı zamanda flört etmemesi gerektiğini anladı.
Ters gidebilecek her şey ters gitti.
Hiç televizyonda çıktın mı?