Examples of using "Sabés" in a sentence and their turkish translations:
- Ne kadar biliyorsun?
- Ne kadar tanıyorsun?
- Bunun nasıl yapılacağını biliyor musun?
- Bunu nasıl yapacağını biliyor musun?
Nedenini biliyor musun?
Sen hiçbir şey bilmiyorsun.
Nasıl ekmek pişirileceğini biliyor musun?
Yöntemi biliyorsun.
- Arapça okuyabilir misin?
- Arapça okuyabilir misiniz?
Onu kimin öldürdüğünü biliyor musun?
Nedenini biliyorsun.
Oraya nasıl gidebileceğimi biliyor musunuz?
Dirikesimin ne olduğunu biliyor musunuz?
Nedenini bildiğini düşünüyorum.
Bütün bu şeyleri nasıl biliyorsun?
Neden burada olduğunu biliyor musun?
Tom ve Mary'nin nerede olduğunu biliyor musun?
- Senin bilmediğin bir şey biliyorum.
- Sizin bilmediğiniz bir şey biliyorum.
Gerçeği söylediğimi biliyorsun.
Konuşmak istersen beni nerede bulacağını biliyorsun.
Benimle ilgili bir şey bilmiyorsun.
Akşama Tom gelecek, haberin olsun.
O şarkının sözlerini biliyor musun?
Nedenini biliyor musun?
"Neden biliyor musun?" "Hayır, neden?"
Bu makinenin nasıl çalıştırılacağını biliyor musunuz?
Kanada'lı olmadığımı ne biliyorsun?
Sanırım ne yapacağını biliyorsun.
Onun kim olduğunu biliyor musunuz?
Bunu Tom'un yapmadığını nasıl biliyorsun?
Neden kaktüslerin dikenleri olduğunu biliyor musun?
- UNESCO'nun açılımını biliyor musun?
- UNESCO nun açılımını biliyor musun?
Tom'un bir şey gizlemediğini nasıl biliyorsunuz?
Onun neden olduğunu biliyor musun?
Eğer konuşmak istersen beni nerede bulabileceğini biliyorsun.
Onun ne söyleyeceğini hâlâ bilmiyorsun.
Bunu nerede bulabileceğimi biliyor musun?
Toplantılardan nefret ettiğimi biliyorsun.
Zaten bildiğiniz gibi.
Tom hakkında bildiğin her şeyi bana söylemeni istiyorum.
Neden burada olduğumu biliyor musun?
Bana haşlanmış yumurtayı nasıl pişireceğini bilmediğini mi söylüyorsun?
Mutluluğun ne olduğunu biliyor musun?
Tom hakkında bildiğin her şeyi bize söylemeni öneriyorum.
Ne yaptığını bilmiyorsun.
Ne kaçırdığını biliyor musun?
Bu çiçeğin adını biliyor musun?
Bildiğimi bildiğini biliyorum.
Tom'u nerede bulabileceğimi biliyor musunuz?
Tom seni övüyordu, bilirsin.
Onun babasının kim olduğunu biliyor musunuz?
"Bill hakkında bir şey biliyor musun?" "Hayır, ne oldu ona?"
Ne istediğimi biliyorsun, değil mi?
Tom'un nerede saklandığını biliyor musun?
Cevabı biliyorsan, elini kaldır.
Yemek tarifi kitabımın nerede olduğunu biliyor musun?
Telgrafı kimin icat ettiğini biliyor musun?
Adımı bile bilmiyorsun.