Translation of "Ponerle" in Turkish

0.012 sec.

Examples of using "Ponerle" in a sentence and their turkish translations:

Mejorarla, ponerle un baño, ponerle agua.

İyileştiriyoruz, banyo ekliyoruz, su temin ediyoruz.

¿Le gustaría ponerle hielo?

Buz ister misiniz?

Sé a qué ponerle ojo.

Neye dikkat edeceğimi biliyorum.

Quiero ponerle tu nombre al bebé.

Bebeğe senin adını vermek istiyorum.

¿Podemos ponerle llave a esta puerta?

Bu kapıyı kilitleyebilir miyiz?

¿Puedo ponerle esto en el brazo?

Şunu kolunuza takabilir miyim?

Tom olvidó ponerle llave a su coche.

Tom arabasını kilitlemeyi unuttu.

Deberías ponerle más atención a tu propia seguridad.

Kendi güvenliğine daha fazla dikkat etmelisin.

Acabo de ponerle sábanas limpias a mi cama.

Ben sadece yatağıma yeni çarşaflar koydum.

La discusión diplomática ayudó a ponerle fin al conflicto.

Diplomatik diyalog çatışmayı bitirmeye yardımcı oldu.

Se me olvidó ponerle el rollo a la cámara.

Ben kameraya film koymayı unuttum.

Tom se olvidó de ponerle una estampilla al sobre.

Tom zarfa bir pul yapıştırmayı unuttu.

Tom se olvidó se ponerle llave a la puerta.

Tom kapıyı kilitlemeyi unuttu.

Tom olvidó ponerle llave a la puerta del frente.

Tom ön kapıyı kilitlemeyi unuttu.

Los científicos están trabajando duro para ponerle fin al SIDA.

Bilim adamları AIDS'e son vermek için harıl harıl çalışıyorlar.

Tom casi se olvida de ponerle llave a la puerta.

Tom kapıyı kilitlemeyi neredeyse unutuyordu.

Y voy a ponerle bacterias al aire que está sobre la piel.

Cildin hemen üzerine boşluğa bakteri ekliyorum,

- Ellos decidieron terminar la discusión.
- Ellos decidieron ponerle término a la discusión.

Onlar tartışmaya bir son vermeye karar verdi.

Acuérdate de ponerle llave a la puerta antes de irte a acostar.

- Yatmadan kapıyı kilitlediğinden emin ol.
- Yatmadan önce kapıyı kilitlediğinden emin ol.
- Yatağa gitmeden önce kapıyı kilitlediğinden emin ol.

- Debes poner fin a este comportamiento estúpido.
- Debes ponerle fin a este comportamiento estúpido.

Bu aptalca davranışa son vermelisin.

Sus amigos tuvieron que ponerle un candado al congelador para evitar que ella comiese helado.

Dondurma yememesi için arkadaşları buzdolabına asma kilit takmak zorunda kaldılar.

Me decidí de hoy en adelante a ponerle más empeño a mis tareas del colegio.

Bugünden itibaren derslerime daha çok çalışmak için karar verdim.

- ¿Por qué decidiste llamar Tom a tu hijo?
- ¿Por qué decidisteis ponerle Tom a vuestro hijo?

Neden oğluna Tom'a adını vermeye karar verdin?