Examples of using "Olvidó" in a sentence and their turkish translations:
O ona yazmayı unuttu.
Üzgünüm, ben unuttum.
Brian eşyalarını geride bıraktı.
Doğum günümü unuttu.
Tom kuralları unuttu.
Tom gözlüğünü unuttu.
Tom randevusunu unuttu.
Biri şapkasını bıraktı.
Hey bayım, ceketini unuttun!
Onun adını unuttum.
"Unuttum." diye yanıtladı.
Tom ketçapı unuttu.
Tom unuttu.
Bir ismi unuttu.
PIN numaramı unuttum!
Tom ne unuttu?
Sen sırt çantanı unuttun!
"Teşekkür ederim." demeyi ihmal ettin.
Tom önemli bir şey unuttu.
Tom sobayı kapatmayı unuttu.
Tom çeki imzalamayı unuttu.
Marul almayı unutmuşsun.
O, ışığı kapamayı unuttu.
Oraya gitme sözünü unuttu.
Sonunda, olayı unuttu.
Adını silmeyi unuttun.
Bitkileri sulamayı unuttun!
Köpeği beslemeyi unuttu.
O kendi adını unuttu.
Tanrı var ama şifreyi unutmuş.
Depoyu kilitlemeyi unuttum.
Tom köpeğini beslemeyi unuttu.
Tom parasını neredeyse unutuyordu.
Tom ödevini yapmayı unuttu.
Bay Ford'u aramayı unuttum.
O, kapıyı kilitlemeyi unuttu.
Okulumun nerede olduğunu unuttum.
Dün beni görmek için gelmeyi unuttu.
- O, arkadaşlarının tümünü unuttu.
- O, bütün arkadaşlarını unuttu.
Cerrah hastanın içinde bir şey unuttu.
Tom şemsiyesini nereye bıraktığı unuttu.
Odada bir şey unuttum.
Telefon numaramı unuttum.
Tom bir el feneri getirmeyi unuttu.
O, ışığı kapamayı unuttu.
O, onun için bir hediye almayı unuttu.
Neredeyse bunu Tom'a vermeyi unutuyordum.
Tom toplantıyı büyük ölçüde unuttu.
Tom sütü unuttu.
Tom tuvaleti temizlemeyi unuttu.
"Kitabı getirdin mi?" "Tüh! Unuttum!"
Tom onu kimin söylediğini unuttu.
Tom ışığı kapatmayı unuttu.
Tom gazı kapatmayı unuttu.
Tom adını imzalamayı unuttu.
Tom Mary'nin telefon numarasını unuttu.
Tom gözlüklerini nereye koyduğunu unuttu.
Tom cep telefonunu nereye koyduğunu unuttu.
Tom şemsiyesini nereye bıraktığı unuttu.
Tom arabasını kilitlemeyi unuttu.
Tom vergilerini dosyalamayı unuttu.
Tom kamerasını getirmeyi unuttu.
Taro'nun acelesi vardı ve cüzdanını geride bıraktı.
Belki o benim doğum günümü unuttu.
Çekmeceyi kilitlemeyi unuttum.
Halk, başkanın cömertliğini hiç unutmadı.
Tom neredeyse konferansı unuttu.
Üzgünüm, ödevimi yapmayı unuttum.
Sanırım Tom sana söylemeyi unuttu.
O, şemsiyeyi otobüste unuttu.
Elektrik faturasını ödemeyi unuttum.
Taksi şoförü taksimetreyi açmayı unuttu.
Tom şemsiyesini yanına almayı unuttu.
Tom faturayı ödemeyi unuttu.
Tom neredeyse yanına bir şemsiye almayı unutuyordu.
Annem salataya tuz eklemeyi unuttu.
O sarhoştu ve arka kapıyı kapatmayı unuttu.
Tom bu sabah ilacını almayı unuttu.
Bana, okuduğun o kitaptan söz etmeyi unuttun.
Arka kapıyı kapatmayı düşünemeyecek kadar sarhoştu.
Şemsiyesini otobüste bırakmış olabilir.
O, "unuttum." dedi.
Köpeği beslemeyi unuttu.
Üzgünüm ama görevleri yapmayı unuttum.
Tom neredeyse şemsiyesini restoranda unutuyordu.
O, o kadar kızgındı ki akşam yemeği yemeyi unuttu.
Ben kameraya film koymayı unuttum.