Translation of "Pillar" in Turkish

0.005 sec.

Examples of using "Pillar" in a sentence and their turkish translations:

Pillar como pillar puede.

- Her fırsatı değerlendir.
- Hiçbir şeyden eksik kalma.

Llévate un jersey para no pillar un resfriado.

Yanına bir kazak al böylece üşütmezsin.

- Estoy haciendo todo lo posible para evitar pillar un resfriado.
- Estoy haciendo todo lo que puedo para evitar pillar un resfriado.

Soğuk algınlığına yakalanmaktan kaçınmak için elimden gelen her şeyi yapıyorum.

Ella no sale de la habitación, porque no quiere pillar otro resfriado.

O, başka bir soğuk algınlığına yakalanmak istemediğinden dolayı odadan ayrılmayacak.

- Al ser extranjero, no pude pillar el chiste.
- Como soy extranjero, no pude entender el chiste.

Ben bir yabancı olduğum için, şakayı anlayamadım.

- Tom no puede creerse que Mary se dejara pillar.
- Tom no se puede creer que Mary se dejase coger.

Tom Mary'nin kendini yakalatmasına izin verdiğine inanamıyor.

- Debes limpiar esa herida lo más pronto posible, ¡no querrás tener una infección!
- Limpia ese corte inmediatamente, si no quieres pillar una infección.

O kesiği hemen temizlemelisin, enfeksiyon kapmak istemezsin!