Examples of using "Llévate" in a sentence and their turkish translations:
Tom'u al.
Arabamı al.
Al bunları.
Sinemaya gidersen, kız kardeşini birlikte götür.
Yanına bir kazak al böylece üşütmezsin.
- Yağmur ihtimaline karşı şemsiyeni yanına al.
- Yağmur yağması ihtimaline karşı şemsiyeni yanına al.
Yağmur yağmaya başlar diye yanına bir şemsiye al.
Bana temiz bir tabak getir ve bu kirli tabağı alıp götür.
Lütfen Tom'u yanında götür.