Examples of using "Pasión" in a sentence and their turkish translations:
Kayak yapmak benim tutkumdur.
Şarkı söylemek benim tutkumdur.
Tutku acı yaratır.
bir tutku sembolü olarak.
Okuma benim tutkum.
İşim, tutkumdur.
Müzik onun tutkusu.
Nereye gidersem gideyim, ben tutkumu kaybetmem.
CA: Reed, bir başka tutkundan bahsetmek istiyorum.
çünkü biz sık sık sadece tutku etrafında organize oluyoruz.
Bence 'Tutkunun peşinden git'menin yapmanızı istediği üç şey var:
tutkularımın peşinden gidersem bu başarılı olacağımı garantilemez
Toplantı konusuyla alakalı olan tutkunun göstergesi olduğundan.
O onu tutkuyla öptü.
tutkunun peşinden gitmek benim için nasıl geçerli olacaktı?
''Elbette tutku önemli olan tek şey değil
Görünen o ki tutkunuzun peşinden giderseniz başarısız olacaksınız.
ve bu bizi ileride tutkuya ve tatmin edici bir mesleğe yönlendirecektir.
İçimdeki bu tutku geceleri uykumu kaçırdı
Erkekler ve kadınlar arasında arkadaşlık olamaz. Tutku, düşmanlık, aşk, aşırı sevgi olabilir ama dostluk asla.