Translation of "Cantar" in Turkish

0.019 sec.

Examples of using "Cantar" in a sentence and their turkish translations:

- Empieza a cantar.
- Empiece a cantar.
- Empezad a cantar.
- Empiecen a cantar.
- Comienza a cantar.
- Comience a cantar.
- Comenzad a cantar.
- Comiencen a cantar.

Şarkı söylemeye başlayın.

- Le gusta cantar.
- Le encanta cantar.
- Ama cantar.

O, şarkı söylemeyi seviyor.

- Él puede cantar.
- Puede cantar.

O şarkı söyleyebilir.

- Le gusta cantar.
- Ama cantar.

- O, şarkı söylemeyi sever.
- Şarkı söylemeyi seviyor.

- Son capaces de cantar.
- Pueden cantar.

Onlar şarkı söyleyebilirler.

- ¿Te gusta cantar?
- ¿Les gusta cantar?
- ¿A usted le gusta cantar?

Şarkı söylemeyi sever misiniz?

- Tom adora cantar.
- A Tom le encanta cantar.
- Tom ama cantar.
- A Tomás le encanta cantar.

- Tom şarkı söylemeyi seviyor.
- Tom şarkı söylemeyi sever.

¿Sabes cantar?

Şarkı söyleyebilir misin?

Puedo cantar.

Şarkı söyleyebilirim.

¿Saben cantar?

Şarkı söyleyebilir misin?

- ¿Te gusta cantar?
- ¿A usted le gusta cantar?

Şarkı söylemeyi sever misin?

- Es tu turno de cantar.
- Te toca cantar.

Şarkı söyleme sırası senin.

- Le gusta cantar.
- A ella le gusta cantar.

- O şarkı söylemeyi sever.
- Şarkı söylemeyi seviyor.

Le gusta cantar.

- O, şarkı söylemeyi sever.
- O şarkı söylemeyi sever.
- Şarkı söylemeyi seviyor.

Me gusta cantar.

Ben şarkı söylemeyi seviyorum.

Les gusta cantar.

Şarkı söylemeyi severler.

Puedo cantar bien.

Güzel şarkı söyleyebilirim.

No puede cantar.

O şarkı söyleyemez.

No puedo cantar.

Şarkı söyleyemem.

¿Te gustaría cantar?

Şarkı söylemek ister misiniz?

Empezamos a cantar.

Biz şarkı söylemeye başladık.

Madonna puede cantar.

Madonna şarkı söyleyebilir.

Prometo no cantar.

Şarkı söylememeye söz veriyorum.

¿Puedes oírle cantar?

Onun şarkı söylediğini duyabiliyor musun?

Empezó a cantar.

Şarkı söylemeye başladı.

Te oí cantar.

Seni şarkı söylerken duydum.

¿Quieres oírme cantar?

Bir şarkı söylememi dinlemek ister misin?

¿Puede cantar Tom?

Tom şarkı söyleyebiliyor mu?

Deja de cantar.

Şarkı söylemeyi bırak.

Me encanta cantar.

Şarkı söylemeye bayılıyorum.

Ella puede cantar.

O, şarkı söyleyebilir.

¿Vas a cantar?

Şarkı söyleyecek misin?

Prefiero no cantar.

Şarkı söylemeyi tercih ederim.

¿Te gusta cantar?

Şarkı söylemeyi sever misin?

- A ella le gusta cantar.
- Lo suyo es cantar.

- O, şarkı söylemeyi sever.
- Şarkı söylemek onun işi.

- Eric ha empezado a cantar.
- Eric empezó a cantar.

Eric şarkı söylemeye başladı.

- No tienes que cantar.
- No tienes por qué cantar.

Şarkı söylemek zorunda değilsin.

- Ojalá pudiera yo cantar bien.
- Si sólo pudiera cantar bien.
- Si tan sólo pudiera cantar bien.

Keşke iyi şarkı söyleyebilsem.

- Soy bueno para cantar.
- Puedo cantar bien.
- Soy bueno cantando.

- Ben şarkı söylemede iyiyim.
- Güzel şarkı söyleyebilirim.

- A Tom le encanta cantar.
- A Tomás le encanta cantar.

Tom şarkı söylemeyi sever.

- No tiene para qué cantar.
- No tienen para qué cantar.

Şarkı söylemek zorunda değilsin.

No sé cantar tan bien como Tom, pero sé cantar.

Tom kadar iyi şarkı söyleyemeyebilirim fakat şarkı söyleyebilirim.

- A Tom le encanta cantar.
- A Tom le gusta cantar.

Tom şarkı söylemeyi sever.

Nos turnamos para cantar

Sırayla şarkı söylüyorduk

Ella le oyó cantar.

Onun şarkı söylemesini duydu.

¿Vas a cantar aquí?

Burada şarkı söyleyecek misin?

Quiero cantar una canción.

Ben bir şarkı söylemek istiyorum.

¿Va a cantar Jeanne?

Jeanne şarkı söyleyecek mi?

Los niños adoran cantar.

Çocuklar şarkı söylemeyi sever.

Él me hizo cantar.

O bana şarkı söyletti.

Tengo ganas de cantar.

Canım şarkı söylemek istiyor.

¿Puedes cantar esta canción?

Bu şarkıyı söyleyebilir misin?

Ella no puede cantar.

O, şarkı söyleyemez.

¿Puedes cantar una canción?

Şarkı söyleyebilir misin?

Él empezó a cantar.

O şarkı söylemeye başladı.

Ven a cantar conmigo.

Gel benimle şarkı söyle.

La he oído cantar.

Onun şarkı söylediğini duydum.

Tom va a cantar.

Tom şarkı söyleyecek.

Tom empezó a cantar.

Tom şarkı söylemeye başladı.

Pua va a cantar.

Pua şarkı söyleyecek.

Soy bueno para cantar.

Ben şarkı söylemede iyiyim.

Tomás empezó a cantar.

Tom şarkı söylemeye başladı.

Tom dejó de cantar.

Tom şarkı söylemeyi durdurdu.

Ellos dejaron de cantar.

Şarkı söylemekten vazgeçtiler.

No tienes que cantar.

Şarkı söylemek zorunda değilsin.

Tom no sabe cantar.

Tom şarkı söyleyemez.

Lo suyo es cantar.

- Şarkı söylemek onların işi.
- Onlar şarkı söylemeyi sever.

Puedes cantar una canción.

Bir şarkı söyleyebilirsin.

Quiero cantar la canción.

Şarkı söylemek istiyorum.

Cantar es mi pasión.

Şarkı söylemek benim tutkumdur.

No me gusta cantar.

Şarkı söylemekten hoşlanmam.

- ¿Puede parar de cantar, por favor?
- ¿Podéis dejar de cantar, por favor?
- ¿Puedes dejar de cantar, por favor?

Lütfen şarkı söylemeyi keser misin?

- A él le gusta cantar y bailar.
- Le gusta cantar y bailar.

Şarkı söylemeyi ve dans etmeyi sever.

Y si les gusta cantar...

Eğer şarkı söylemeyi seviyorsanız --

Nunca le he escuchado cantar.

Onun şarkı söylediğini asla duymadım.

Tom sí que puede cantar.

Tom şarkı söyleyebileceğinden emin.

Le gusta cantar canciones populares.

O popüler şarkıları söylemeyi seviyor.

Le gusta cantar y bailar.

O şarkı söylemeyi ve dans etmeyi sever.

Ella nos enseñó a cantar.

O bize şarkı söylemeyi öğretti.

Sería genial si pudieras cantar.

Eğer şarkı söyleyebilseydin harika olurdu.

Me encantaría cantar para vosotros.

Sana şarkı söylemeyi çok isterim.

Deja de cantar, por favor.

Lütfen şarkı söylemekten vazgeç.

A Tom le gusta cantar.

Tom şarkı söylemeyi sever.

Sabe cantar canciones en japonés.

O Japonca şarkı söyleyebilir.

¿Oyes cantar a los pájaros?

Kuşlar cıvıldıyor, duyuyor musun?