Examples of using "Ordenó" in a sentence and their turkish translations:
Tom bir içki ısmarladı.
O, bana onu yapmamı emretti.
O, odasını düzenledi.
Seni öldürmem emredildi.
Komutan onların ilerlemelerini emretti.
O bana odayı süpürmemi emretti.
O benim yalnız gitmemi emretti.
Tom bir şişe şarap ısmarladı.
O bana ayağa kalkmamı emretti.
O onlara tutukluyu serbest bırakmasını emretti..
Kitabı İngiltere'den sipariş etti.
Lenin onlara isyan etmelerini emretti.
O ona onu yapmasını emretti.
Bana emredildiği için onu yaptım.
- Onlara mahkumları bırakmalarını emretti.
- Mahkumları bırakmalarını emretti.
O, ona odasını temizlemesini buyurdu.
Tom köpeğe oturmasını emretti.
13.00 civarı, Napolyon toplu bir saldırı emri verdi
Ancak Barclay, kuşatmadan korkarak, başka bir geri çekilme.
O, birayı bitirdi ve bir tane daha ısmarladı.
O bana erkenden yatağa gitmeyi öğretti.
Askerlere bir saldırı yapması emredildi.
Polis şüphelinin silahını bırakmasını emretti.
Subay askerlerin müstahkem pozisyonunda saldırması için emretti.
Tom bana yarın 2.30'a kadar burada olmamı söyledi.
Napolyon gelir gelmez Davout'a geri çekilmesini emretti.
Bana söylenileni yaptım.
Doktor hastaya şaraptan uzak durmasını emretti.
Kaptan adamlarının derhal toplanmalarını emretti.
Davout'un kolordu kalıntılarının artçıları oluşturması emredildi.
Böylece Napolyon, General Sorbier'in Topçuları koruyun.
İngiliz komutan adamlarına gece dinlenmelerini emretti.
3 taraftan çevrili olduğunu gören Kitbuqa askerlerine vur-kaç yapmalarını ve
Nihayet, bu açmazda geçen iki hafta sonunda Hannibal askerlerine akşam yemeğini iyice yemelerini...
.. Davout'un Üçüncü Kolordusu ve Bernadotte'nin Birinci Kolordusuna geri çekilmelerini kesmelerini emretti.
Süvarilerinin bir kısmına Memlük soluna saldırmalarını
Viyana'yı işgal ettikten sonra Napolyon, ordusuna Avusturyalıların peşinde Tuna'yı geçmesini emretti.
1811'de, Mareşal Masséna'nın ordusu Lizbon'un dışında durdurulduğunda, Napolyon Soult'a
Ve bundan sonra Sultan elçilerin tutuklanıp bellerinden kesilip sonrada kellelerinin