Translation of "Mochila" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "Mochila" in a sentence and their turkish translations:

Dame la mochila.

Bana sırt çantasını ver.

- Déjame buscar en la mochila.
- Déjame mirar en la mochila.
- Déjame ver en la mochila.

Sırt çantasına bakayım.

¿Dónde está tu mochila?

Sırt çantan nerede?

Dejé mi mochila aquí.

Çantamı burada bıraktım.

Esa mochila es mía.

O çanta benim.

Alguien se llevó mi mochila.

Biri çantamı aldı götürdü.

Esta mochila azul está pesada.

Bu mavi sırt çantası ağır.

¡Se te olvidó la mochila!

Sen sırt çantanı unuttun!

¿De quién es esta mochila?

Bu kimin çantası?

Debería comprarme una mochila nueva.

Kendime yeni bir sırt çantası almalıyım.

Llevo un cuchillo en mi mochila.

Paketimde bir bıçak taşıyorum.

Pon tus cosas en tu mochila.

Eşyanı sırt çantana koy.

Tu mochila está en mi escritorio.

Çantan benim masanın üstünde.

Ella lleva una mochila a su espalda.

O, sırtında bir sırt çantası taşıyor.

Él metió el libro en su mochila.

Kitabı çantasına sıkıştırdı.

Déjame ayudarte. Tu mochila luce muy pesada.

Sana yardım edeyim. Çantan ağır gözüküyor.

¿Tienes algo de comer en tu mochila?

Paketinde yiyecek bir şey var mı?

Ella puso la llave en su mochila.

Anahtarı çantasına koydu.

Bueno, la mochila funciona. Me recuesto sobre ella.

Aslında sırt çantası bile olur. Bakın, üzerine yatıyorum.

- Mi bolsa fue robada.
- Me robaron mi mochila.

- Çantam çalındı.
- Benim çantam çalındı.

Tom sacó un reproductor MP3 de su mochila.

Tom çantasından bir MP3 oynatıcı çıkardı.

Sostendré tu mochila mientras te pones tu abrigo.

- Ceketini giyerken çantanı tutacağım.
- Paltonuzu giyerken çantanızı tutacağım.

Quien sea que encuentre la mochila debe traerla aquí.

Her kim çantayı bulursa onu buraya getirmelidir.

- Devuélveme mi bolsa.
- Devuélveme mi mochila.
- Devuélveme mi bolso.

- Bana çantamı geri ver.
- Çantamı bana ver.

Mi mochila es muy vieja. Debo comprar una nueva.

Çantam çok eski. Yeni bir tane almalıyım.

Algunos insectos entraron a la mochila que estaba abierta.

Sırt çantasına açıkken birkaç böcek girmiş.

- ¿Puedo dejar mi mochila aquí?
- ¿Puedo dejar aquí mi bolsa?

Çantamı buraya bırakabilir miyim?

- Esta mochila no es pequeña.
- Esta bolsa no es pequeña.

Bu çanta küçük değil.

- ¿De quién es esta bolsa?
- ¿De quién es esta mochila?

Bu çanta kimin?

Que intentan desglosar el contenido de la mochila de este visitante.

eşyaları kullanmayı amaçlayan bu orangutan gibi meraklılar.

Tom siempre lleva un mapa y un compás en su mochila.

Tom her zaman çantasında bir harita ve pusula taşır.

O puedo poner hojas y ramas sobre la mochila para disimular mi forma humana.

Ya da çantama biraz yaprak ve dal doldurup keskin insan formu görüntüsünü kırarım.

De hecho, podemos hacer algo mejor. En vez de la mochila, usar la bolsa impermeable.

Aslında daha iyisini de yapabiliriz. Sırt çantası yerine, içindeki kuru çantayı kullanırız.

Tom sacó algunos collares de su mochila y le dijo a Mary que eligiera el que le gustara.

Tom çantasından bazı kolyeler çıkardı ve Mary'ye beğendiği birini seçmesini söyledi.