Examples of using "Mochila" in a sentence and their turkish translations:
Bana sırt çantasını ver.
Sırt çantasına bakayım.
Sırt çantan nerede?
Çantamı burada bıraktım.
O çanta benim.
Biri çantamı aldı götürdü.
Bu mavi sırt çantası ağır.
Sen sırt çantanı unuttun!
Bu kimin çantası?
Kendime yeni bir sırt çantası almalıyım.
Paketimde bir bıçak taşıyorum.
Eşyanı sırt çantana koy.
Çantan benim masanın üstünde.
O, sırtında bir sırt çantası taşıyor.
Kitabı çantasına sıkıştırdı.
Sana yardım edeyim. Çantan ağır gözüküyor.
Paketinde yiyecek bir şey var mı?
Anahtarı çantasına koydu.
Aslında sırt çantası bile olur. Bakın, üzerine yatıyorum.
- Çantam çalındı.
- Benim çantam çalındı.
Tom çantasından bir MP3 oynatıcı çıkardı.
- Ceketini giyerken çantanı tutacağım.
- Paltonuzu giyerken çantanızı tutacağım.
Her kim çantayı bulursa onu buraya getirmelidir.
- Bana çantamı geri ver.
- Çantamı bana ver.
Çantam çok eski. Yeni bir tane almalıyım.
Sırt çantasına açıkken birkaç böcek girmiş.
Çantamı buraya bırakabilir miyim?
Bu çanta küçük değil.
Bu çanta kimin?
eşyaları kullanmayı amaçlayan bu orangutan gibi meraklılar.
Tom her zaman çantasında bir harita ve pusula taşır.
Ya da çantama biraz yaprak ve dal doldurup keskin insan formu görüntüsünü kırarım.
Aslında daha iyisini de yapabiliriz. Sırt çantası yerine, içindeki kuru çantayı kullanırız.
Tom çantasından bazı kolyeler çıkardı ve Mary'ye beğendiği birini seçmesini söyledi.