Examples of using "Mirar" in a sentence and their turkish translations:
Bakabilirsin.
İzlediğiniz için teşekkürler.
İçeriye bakmak istiyorum.
Şimdi bakabilirsin.
Aval aval bakmayı bırak.
Bakmakla ilgili
bacaklarına bakabilirsin
Bakar bakar mutlu olurduk.
...eğer nereye bakılacağını biliyorsanız.
O kitaba bakabilir miyim?
- Bakmamaya çalıştım.
- Bakmamayı denedim.
Beyzbol izlemeyi seviyorum.
Aşağı bakmamaya çalışın.
Ben tv izlemekten hoşlanmıyorum.
İleriye bakmaya çalış.
Kelebekleri izlemekten hoşlanırım.
Nereye bakmalıyım?
Seyretmekten başka bir şey yapamadı.
derin nefes alıp bulutlara bakmak
Yıldızları izlemek için teleskoplar yapıyorlar.
Çocukları oynarken izlemekten zevk alırım.
Tom bize nereye bakacağımızı gösterdi.
Bakmayacağıma söz veriyorum.
Yaban kuşlarını izlemek çok eğlenceli.
Tom teleskoptan bakmak istedi.
Kuşları izlemekten hoşlanır.
- Buna bakmak ister misin?
- Buna bakmak ister misiniz?
- Buna bakmak istiyor musun?
Tom nereye bakacağını bilmiyor.
Tom Mary'ye bakmaya cesaret edemedi.
Lisede, sözcüklere farklı şekilde bakmakta
- İnsanlara bakmak kabalıktır.
- İnsanlara dik dik bakmak kabalıktır.
Diğer tarafa bakar mısın lütfen?
Aile birlikte cinayet gizemlerini izlemeyi seviyor.
- Tom Mary'nin ağladığını görebilir.
- Tom, Mary'nin ağladığını görebiliyordu.
Sayfa beşteki dipnota bakın.
Tom televizyon izlemeye ilgisini kaybetti.
Ah? Sen klavyeye bakmadan yazabiliyorsun. Bu harika!
yedi ayrı yol geliştirdiğim fark ettim.
herkes gibi okuyorum ama hala sözcüklere, insanlara, durumlara çabucak
Bu alıştırma bir heykele bakmakla ilgili değil.
ve o kadar uzağa bakmamız gerekmiyor.
Benim e-postamı kontrol etmek için bilgisayarınızı kullanabilir miyim?
Tom dışarıda ayakkabı alışverişi yapıyor.
Elbiselerimi değiştirirken diğer tarafa bakar mısın?
Mary çirkindir.
doğrudan bakıp apaçık bir eylemi gözden kaçırmakla ne ilgisi var?
yapacağı ilk şey kaputun altına bakmak olur
Ama alevlere bakmanın büyüleyici bir yanı da vardır.
ula kim izlesin senin çocuğunun görüntüsünü yahu?
Eskiden sadece köyümüze bakmak için kullandığımız bir araçtı.
Kedim pencereden bakmayı sever.
Tom köpek yiyeceği için alışverişe gitti.
Bence TV izlemek zaman kaybıdır.
Yaptığımız ilk şey pandalara bakmaktı.
Tom televizyonda spor izlemeyi seviyor.
Her ikisi de dışarıya bakmak için pencereye gitti.
Carol gözleri açık olarak ışığa bakabildi.
zorluğun başlangıç çıtasına bakmak doğru değil,
Dünyaya derinden ve yakından bakma arzumun,
Savunmacı ahtapot, kavgadan kaçınmanın bir yolu
Saygı, önündeki kişinin gözünün içine bakmaktır,
ve bir sinek üzerine konduğunda yaprağın içerisinde
Dokuzdan sonra televizyon izlememeyi kural edindim.
Tom bakmak istemiyordu ama kendini tutamadı.
Sırt üstü yatıp bulutların geçişini izlemekten hoşlanıyorum.
doğanın eşsiz yollarla kendini bize sunduğunu görürüz.
Köşenin diğer tarafını görmeyi daha önce duymuş olabilirsiniz
yaptığınız çalışmaya okuyucunun bakış açısıyla bakmanız lazım.
Her ikisi de dışarıya bakmak için pencereye gitti.
Metni okumadan önce resimleri izleme eğilimim var.
Bende geriye bakmak ve yaptıklarım için pişman olmak eğilimi yoktur.
Çocukluğumda buraya gelip etrafa bakınıp düşünürdüm.
Öğrencilerin notlarına baktığımızda
İleriye bakmaya odaklanmalı ve bacak gücünüzü kullanarak...
Yalnız bu araçlar gökyüzüne ve karaya bakmaktan ziyade,
Okul günlerimi hatırlamadan bu fotoğrafa bakamıyorum.
Evde olduğum zaman pencereden dağlara bakmayı severim.
Bakmak ile ilgili ne kadar becerikli görünseniz de
Hatta aileler de resimlerdeki renk eksikliklerine bakarak
Bazen rahatlamak ve "Nailed It" gibi bir program izlemek istersin.
Dış dünyayla olan tek bağ çok yüksekte olan küçük bir pencere.
zaten dünyada Müslümanlara nasıl bir gözle bakıldığını hepimiz biliyoruz
Ancak daha sonra, bir tesadüfi keşifle uyarılan arkeologlar,
Bir insana fakir olduğu için tepeden bakmamalısın.
Facebook'taki arkadaşlarının resimlerine bakmak vakit kaybıdır.
gözleri büyük bir sevinçle diğer insanların gözleriyle buluşuyordu.
Ben saat kullanmıyorum ama saat kullananlar hemen bir kol saatine baksınlar
Dünyanın gerçekten nasıl göründüğünü görmenin en iyi yolu bir uzaydan bakmaktır.
Sırt çantasına bakayım.
Rahibe Teresa neye ihtiyaç olduğunu görmek için etrafına bakarak işine başladı.
Herhangi bir yerde caddeyi geçmeden önce iki yöne bakmak iyi bir kuraldır.
- Oğlan dönüp bakmaksızın yürüyüp gitti.
- Erkek çocuk dönüp bakmadan sıvıştı.
İnsanlar yabancılara bakmamalılar.
Menüyü görmek istiyorum.