Examples of using "Dejé" in a sentence and their turkish translations:
- Sigara içmeyi bıraktım.
- Sigara içmekten vazgeçtim.
Ülkeden ayrıldım.
Her şeyi geride bıraktım.
Gülmeyi bıraktım.
Geride ne bıraktım?
Sigara içmeyi bıraktım.
Ben onu kilitlemeden bıraktım.
Kediyi içeri aldım.
Sana bir mesaj bıraktım.
Çantamı burada bıraktım.
Tom'u geride bıraktım.
Pencereyi açık bıraktım.
Anahtarlarımı burada mı bıraktım?
Kahve içmeyi bıraktım.
Ben bırakmadım.
Anahtarlarımı arabada bıraktım!
Şemsiyeni otobüste bıraktım.
Ama ben burada durmakla kalmadım.
Son zamanlarda sigara içmeyi bıraktım.
Tom'un beni öpmesine izin verdim.
Kapıyı açık bırakmadım.
Onları havaalanında bıraktım.
Ben sadece onlara bir mesaj bıraktım.
Öğleye kadar onun uyumasına izin verdim.
Et yemekten vazgeçtim.
Çantamı otobüste bıraktım.
Egzersiz yapmayı bıraktım böylece çalışabilirdim.
Bir anda etrafa bakmayı bıraktım.
Ben bir yıl boyunca sigara içmekten vazgeçtim.
Şemsiyemi takside bıraktım.
Üzgünüm, bıçağımı düşürdüm.
İki yıl önce sigara içmeyi bıraktım.
Tom'a arabamı sürdürdüm.
Tom'un evde kalmasına izin verdim.
Şemsiyemi trende bıraktım.
Altı ay önce sigara içmeyi bıraktım.
- Ben sigara içmeyi bir yıl önce bıraktım.
- Sigarayı bir sene önce bıraktım.
Ceketimi sınıfta bıraktım.
Tendlere yetişmekten vazgeçtim.
Başkanlığa aday olmaktan vazgeçtim.
Cüzdanımla birlikte anahtarları bıraktım.
Onu masanın üzerine koydum.
Anahtarları nerede bıraktığımı bilmiyorum.
Ben onlara birkaç mesaj bıraktım.
Üç yıl önce sigarayı bıraktım.
Ben cep telefonumu evde bıraktım.
- Sigara içmeyi bıraktım.
- Sigara içmekten vazgeçtim.
Ben 3 ay önce sigarayı tamamen bıraktım.
Yemeğin bir kısmını yemeden bıraktım.
- Belki de masanın üzerinde bıraktım.
- Belki de masanın üstünde bıraktım.
Pasaportumu bir yerde bıraktım.
- Pencereyi bütün gece boyunca açık bıraktım.
- Bütün gece boyunca pencereyi açık bıraktım.
Eldivenlerimi kütüphanede bıraktım.
Ben sana dün biraz ödünç para vermedim mi?
Anahtarlarımı nereye koyduğumu bilmen için şans var mı?
Sonunda vazgeçtim.
Anahtarlarımı masada bıraktım.
Geçen sezon beyzbol oynamayı bıraktım.
Ben kapının altına bir not bıraktım.
Şemsiyemi otobüste bıraktım.
Yarım yıl önce sigarayı bıraktım.
Sigara içmekten vazgeçtim.
Yeni eldivenlerimi kütüphanede bıraktım.
Ve çok geçmeden, telefonumun çalması durdu
Porno izlemeyi, iki temel nedenden dolayı bıraktım.
2015'te Japoncaya başladım, onu bırakıp İspanyolca öğrendim.
Rahat bir nefes aldık.
Adres defterimi odamda bıraktım.
Onu görme fırsatını kaçırdım.
Kedinin odama girmesine izin verdim.
Şemsiyemi neredeyse trende bırakıyordum.
"Olamaz! Şemsiyemi trende unuttum." "Ne sersem şeysin!"
Kitaplarımdan birini okulda bıraktım.
Bu sabah Tom'a bir mesaj bıraktım.
Onların gitmesine izin verdim.
Evimde uyumasına izin verdim.
Ben telefonumu konferans salonunda bıraktım.
Onu ben düşürdüm.
- İstifa ettim.
- Vazgeçtim.
- Bıraktım.
Anahtarı resepsiyon masasında bıraktım.
Ben kapıyı açık bıraktım.
O akşam bahşişimi masada başaşağı bıraktığım bir kahve fincanının altına bıraktım.
Öğrencilerin matematiği öğrenmelerine yardım etmek adına
Adamın elimi tuttum, kafamın üstü uçtu gitti,
Şemsiyemi burada bıraktım ama şimdi onu bulamıyorum.
Anahtarlarımı düşürdüm.
Tenis raketimi kulüpte bıraktım.
Dün buraya koyduğum kitaba ne oldu?
Sözlüğümü alt katta bırakmışım.
Fransa'dan ayrıldığımdan beri Fransız yemeği yemedim.
Ama kendimden bana tanı konulmadan önceki halim olmayı
Geride bıraktığım neydi?
Tom'un kazanmasına izin verdim.