Examples of using "Mejoró" in a sentence and their turkish translations:
Ancak Janie iyiye gitti.
Hava düzeldi.
Tom hiç iyileşmedi.
O tekrar iyileşti.
Tom çok çabuk iyileşti.
Onun İngilizcedeki yeterliliği hızla gelişti.
Benim hayatım kendiliğinden düzelmedi.
Jackson'ın sağlığı hızla çok daha iyi oldu.
Kariyeri ve sosyal hayatı gittikçe gelişiyor.
Bir yerli Fransızca konuşucu ile evlendikten sonra Fransızcam daha iyi oldu.
Kadınların haklarını büyük ölçüde koruyup, geliştirmiştir
Gıdaya para yardımı yaptı, eğitimi geliştirdi sistem, kıskanılacak bir sağlık sistemi inşa etti