Examples of using "Llevaran" in a sentence and their turkish translations:
Valizimi odama taşıttım.
Kız hayvanat bahçesine götürülme konusunda ısrar etti.
Kasabada ayaklarımın beni götürdüğü yerde dolaştım.
Aksine devlete götürseler aslında çok daha büyük paralar alacaklardı
Tom ve Mary'nin bu sabah köpeklerini veterinere götürmeleri gerekiyordu.
Daha sonra Napolyon'un Regensburg'un bir an önce alınması gerekiyordu ve her zamanki gibi Lannes'a döndü.