Translation of "Zoológico" in Turkish

0.010 sec.

Examples of using "Zoológico" in a sentence and their turkish translations:

- ¿Dónde está el zoológico?
- ¿Dónde queda el zoológico?

Hayvanat bahçesi nerede?

- Vamos al zoo.
- Vamos al zoológico.
- Vámonos al zoológico.

Hayvanat bahçesine gidelim.

No fui al zoológico.

Hayvanat bahçesine gitmedim.

Los tigres escaparon del zoológico.

Kaplanlar hayvanat bahçesinden kaçtı.

Él nos llevó al zoológico.

O bizi hayvanat bahçesine götürdü.

¿Hay un zoológico en Boston?

Boston'da bir hayvanat bahçesi var mıdır?

¿Cuántos años tiene este zoológico?

Bu hayvanat bahçesi kaç yaşında?

¿Cómo se llama este zoológico?

Bu hayvanat bahçesinin adı ne?

¿Dónde está situado el zoológico?

Hayvanat bahçesi nerede bulunuyor?

Ella lo llevó al zoológico.

O onu hayvanat bahçesine götürdü.

El elefante fue conducido al zoológico.

Fil, hayvanat bahçesine getirildi.

¿Hay algún zoológico en el parque?

Parkta bir hayvanat bahçesi var mı?

- Fui al zoológico.
- Fui al zoo.

Hayvanat bahçesine gittim.

Fui al zoológico con mi hermana.

Kız kardeşimle hayvanat bahçesine gittim.

¿Hay muchos animales en el zoológico?

Hayvanat bahçesinde çok sayıda hayvan var mıdır?

Varios animales se escaparon del zoológico.

Hayvanat bahçesinden birkaç hayvan kaçtı.

¿Hay una tienda en este zoológico?

Bu hayvanat bahçesinde bir dükkan var mı?

¿Hay un acuario en este zoológico?

Bu hayvanat bahçesinde bir akvaryum var mı?

¿Cuánta gente vino al zoológico ayer?

Dün hayvanat bahçesine kaç kişi geldi?

Vimos el mono en el zoológico.

Hayvanat bahçesindeki maymunu gördüm.

¿Sabéis dónde está el parque zoológico?

Hayvanat bahçesinin nerede olduğunu biliyor musun?

Y hasta vendieron los animales del zoológico.

hayvanat bahçesindeki hayvanları bile sattılar.

Bill llevó a su hermano al zoológico.

Bill erkek kardeşini hayvanat bahçesine götürdü.

¿Te gusta ver animales en el zoológico?

Hayvanat bahçesindeki hayvanları görmek ister misiniz?

Ella sugirió que lo llevara al zoológico.

O, onu hayvanat bahçesine götürmemi önerdi.

Tom llevó a su familia al zoológico.

Tom ailesini hayvanat bahçesine götürdü.

Uno de los tigres se escapó del zoológico.

Kaplanlardan biri hayvanat bahçesinden kaçtı.

Un día de estos te llevaré al zoológico.

Bugünlerde seni hayvanat bahçesine götüreceğim.

En un zoológico se encuentran cebras y jirafas.

Zebralar ve zürafalar bir hayvanat bahçesinde bulunurlar.

Nosotros vamos de vez en cuando al zoológico.

Biz ara sıra hayvanat bahçesine gideriz.

¿Es este el autobús que va al zoológico?

Hayvanat bahçesine giden otobüs bu mu?

La niña insistió para que la llevaran al zoológico.

Kız hayvanat bahçesine götürülme konusunda ısrar etti.

Cada tanto él lleva a sus hijos al zoológico.

Çocuklarını sık sık hayvanat bahçesine götürür.

Nos gustaría más ira al zoológico que al parque.

Parka gitmektense hayvanat bahçesine gitmeyi tercih ederiz.

Tengo muchas ganas de ir al zoológico con vosotros.

Seninle hayvanat bahçesine gitmeyi çok istiyorum.

El tío Ted nos llevó al zoológico para enseñarnos los pandas.

Ted amca, pandaları göstermek için bizi hayvanat bahçesine götürdü.

Mi papá dijo que apartaría un día para llevarme al zoológico.

Babam beni hayvanat bahçesine götürmek için bir gün ayıracağını söyledi.

El domingo pasado mi familia fue al zoológico a ver pandas.

Geçen pazar ailem pandaları görmek için hayvanat bahçesine gitti.

Tal vez algunos de ustedes han visto pandas en el zoológico.

Belki birkaçınız hayvanat bahçesinde pandalar gördü.

El zoológico se encuentra en la parte Este de la ciudad.

Hayvanat bahçesi kentin doğusunda yer alır.

Estaba en el zoológico con mis hijos y el teléfono sonaba constantemente.

Çocuklarımla hayvanat bahçesindeydim ve telefonum durmadan çalmaya başladı.

Si el clima hubiera estado bien ayer, él hubiera ido al zoológico.

Dün hava güzel olsaydı, hayvanat bahçesine gidecektik.

- Ayer fueron al zoo en autobús.
- Ayer ellos fueron al zoológico en bus.

Dün otobüsle hayvanat bahçesine gittiler.

- ¿Queréis ir al zoo esta tarde?
- ¿Te gustaría ir al zoológico esta tarde?

Bu öğleden sonra hayvanat bahçesine gitmek ister misin?

- Ella se fue con él al zoológico.
- Ella fue al zoo con él.

O, onunla birlikte hayvanat bahçesine gitti.

- El zorro azul está en el zoológico.
- El zorro azul está en el zoo.

Mavi tilki, hayvanat bahçesindedir.