Translation of "Ira" in Turkish

0.010 sec.

Examples of using "Ira" in a sentence and their turkish translations:

ira, en realidad,

gerçekten öfke dolu --

Nuestra ira genera malestar,

Öfkemiz büyük bir rahatsızlık getiriyor

Él temblaba con ira.

O, öfke yüzünden titriyordu.

Yo comprendo su ira.

Ben onun öfkesini anlıyorum.

La ira es una energía.

Öfke bir enerjidir.

Pero si podemos canalizar esa ira,

Ama siz bu öfkeyi başka bir şeye yönlendirebilirseniz,

La ira es un lugar común,

Öfke kolay bir kurtarıcı

Sus insultos constantes encendieron su ira.

Onun sürekli hakaretleri onun öfkesini uyandırdı.

Bob no podía controlar su ira.

Bob öfkesini kontrol edemedi.

La ira es difícil de controlar.

Öfkeyi kontrol etmek zordur.

Tom no podía contener su ira.

Tom öfkesini tutamadı.

La ira que conduce a la protesta.

tabii ki derinden hissetmişti.

Estábamos llenos de ira contra el asesino.

Katile karşı öfkeyle doldurulduk.

Está decidido que él ira a América.

Onun Amerika'ya gideceği açık.

Tom le ocultó su ira a Mary.

Tom öfkesini Mary'den gizledi.

Y la ira es incompatible con la deferencia.

Öfke, hürmetle bağdaşmıyor.

Y a la gente le incomoda nuestra ira,

ve insanlar öfkemizle rahat olmadığı için.

Medicina para nuestra locura, medicina para nuestra ira.

Kızgınlığımız ve öfkemiz için ilaç.

A pesar de su ira, él me escuchó pacientemente.

Öfkesine rağmen, sabırla beni dinledi.

Tom tomó un curso de control de la ira.

Tom öfkesini yönetmeyi öğrenmek için ders aldı.

Nos gustaría más ira al zoológico que al parque.

Parka gitmektense hayvanat bahçesine gitmeyi tercih ederiz.

La ira afecta el sistema inmunológico, y el sistema cardiovascular.

Öfke bağışıklık sistemimizi, kalp ve dolaşım sistemimizi etkiliyor.

¿No has oído de la ira del Hijo del Cielo?

Cennetin Oğlunun öfkesini duydun mu?

Tom leyó Las viñas de la ira en la secundaria.

Tom lisede Gazabın Üzümlerini okudu.

- No pude contener mi ira.
- No pude contener mi rabia.

Ben öfkemi kontrol edemedim.

Su rostro refleja indignación y tristeza en vez de ira.

Onun yüzü öfkeden daha ziyade tiksinme ve hüzün yansıtıyor.

Todo lo que se inicia con ira, termina en vergüenza.

Öfkeyle başlayan her şey, utanmayla sona erer.

Así que existe la ira en el cerebro de los animales,

Yani hayvan beyninde kızgınlık gibi bir şey var

Los peligros para una nación, dividida por la ira y el miedo.

korku ve öfkeyle bölünmüş olan bir millet için tehlikedir.

Y luego se posible comenzar a ser más constructivo con la ira.

ve işte o zaman siz öfkeyle birlikte daha yapıcı olmaya başlayabilirsiniz.

Las personas que son capaces de procesar su ira y darle significado

Öfkelerini işleyip bundan anlam çıkarabilen insanlar

No creo que sea capaz de contener mi ira por más tiempo.

Öfkemi daha fazla kontrol altına alabileceğimi sanmıyorum.

Ahora se sabe que la ira está implicada en toda una serie de enfermedades

Bugün öfke, gelişigüzelce ''kadın hastalıkları'' olarak addedilmiş

Para hacer un seguimiento de las ganancias ganadas con tanto esfuerzo, estalló de ira:

zor kazandıkları kazançlarını takip etmek için göndermeyeceği söylendiğinde öfkeyle patladı:

- Los siete pecados capitales son: la vanidad, la envidia, la avaricia, la ira, la lujuria, la gula y la pereza.
- Los siete pecados capitales son: soberbia, envidia, codicia, ira, lujuria, gula y pereza.

Yedi ölümcül günah şunlardır: kibir, kıskançlık, açgözlülük, öfke, şehvet düşkünlüğü, oburluk ve tembellik.