Translation of "Infeliz" in Turkish

Tom es infeliz.

Tom mutsuz.

Don Drapper es infeliz,

Don Draper mutsuz

Tom era muy infeliz.

Tom çok mutsuzdu.

Yo no era infeliz.

Mutsuz değildim.

Tom es muy infeliz.

Tom çok mutsuz.

- Tom sabía que Mary era infeliz.
- Tom supo que Mary fue infeliz.

Tom, Mary'nin mutsuz olduğunu biliyordu.

Tom ha sido muy infeliz.

Tom çok mutsuzdu.

Él vivió una vida infeliz.

Mutsuz bir hayat sürdü.

- No estoy triste.
- No soy infeliz.

- Üzgün değilim.
- Mutsuz değilim.

¿Por qué es Tom tan infeliz?

Tom ne hakkında o kadar mutsuz?

No tengo trabajo y soy infeliz.

İşsizim ve mutsuzum.

Yo seré infeliz, pero no me suicidaría.

Mutsuz olurdum ama kendimi öldürmezdim.

Buscar la felicidad solo te hace infeliz.

Mutluluğu aramak seni sadece mutsuz eder.

Si eres tan infeliz con el sistema económico,

Madem ekonomik sistemden bu kadar rahatsızsın

Con todo y su fama él era infeliz.

Bütün ününe rağmen mutlu değil.

Intentar encontrar la felicidad solo te hace infeliz.

Mutluluğu aramak seni sadece mutsuz eder.

Tom no sabía lo infeliz que era Mary.

Tom Mary'nin ne kadar mutsuz olduğunu bilmiyordu.

Tal vez yo sea infeliz, pero no pretendo matarme.

Belki mutsuzum ama kendimi öldürmeyi amaçlamıyorum.

- Incluso con toda su salud y fama, él es infeliz.
- A pesar de su riqueza y su fama, él es infeliz.

Bütün zenginliği ve şöhretine rağmen o mutsuzdur.

Su infancia infeliz afectó a su visión de la vida.

Mutsuz çocukluğu hayata bakışını etkiledi.

A pesar de toda su riqueza y fama, es infeliz.

Bütün serveti ve şöhretine rağmen, o mutsuz.

Es mejor ser un tonto feliz que un sabio infeliz.

Mutsuz bir akıllı olmaktansa mutlu bir aptal olmak daha iyidir.

Tom preguntó a Mary por qué John era tan infeliz.

Tom Mary'ye John'un niçin çok mutsuz olduğunu sordu.

Todas las familias felices se parecen entre sí, cada familia infeliz lo es a su propio modo.

Bütün mutlu aileler birbirine benzer, mutsuz olan her aile mutsuzluğunu kendine göre yaşar.