Translation of "Sido" in Turkish

0.012 sec.

Examples of using "Sido" in a sentence and their turkish translations:

- He sido atacada.
- He sido agredido.

Saldırıya uğradım.

- Has sido advertido.
- Han sido advertidos.

Sen uyarıldın.

- Siempre hemos sido amigos.
- Siempre hemos sido amigas.

Biz her zaman arkadaştık.

- Siempre he sido gorda.
- Siempre he sido gordo.

Ben her zaman şişmandım.

- Así ha sido siempre.
- Siempre ha sido así.

Bu her zaman bu şekilde olmuştur.

Has sido advertido.

Uyarıldınız.

He sido amado.

Seviliyorum.

Has sido expulsado.

Sen kovuldun.

Ha sido fácil.

O kolaydı.

He sido robado.

- Soyuldum.
- Ben soyuldum.

Hemos sido descubiertos.

Biz keşfedildik.

Hemos sido afortunados.

Şanslıydık.

Han sido detenidos.

Onlar tutuklandı.

He sido despedido.

İşten atıldım.

Has sido condenado.

Senin suçun kanıtlandı.

Has sido degradado.

Rütben indirildi.

Has sido útil.

Yararlıydın.

Has sido infectado.

Bir hastalığa bulaştırıldınız.

Has sido entrenado.

Sen eğitildin.

Has sido maravilloso.

Harikaydın.

- Se ha confirmado.
- Ha sido confirmado.
- Ha sido confirmada.

Bu doğrulandı.

- Debió haber sido rica.
- Ella debe de haber sido rica.
- Ella debe haber sido rica.

- O zengin olmalı.
- Zengin olmuş olmalı.

- Eso tiene que haber sido terrible.
- Eso habrá sido terrible.

Bu korkunç olmalı.

- Tiene que haberte sido duro.
- Debe de haberle sido duro.

Senin için zor olmuş olmalı.

- Has sido tan bueno conmigo.
- Habéis sido tan atentos conmigo.

Bana karşı çok iyiydin.

Siempre ha sido así.

bu hep böyle oldu.

Pretendía haber sido médico.

Bir doktor olmaya niyet ettim.

Admito haber sido negligente.

Ben, dikkatsiz olduğumu itiraf ediyorum.

Nadie ha sido suspendido.

Kimse başarısız olmadı.

Podrías haber sido feliz.

Sen mutlu olabilirdin.

Tom ha sido raptado.

Tom kaçırıldı.

No ha sido inesperado.

Beklenmedik değildi.

Todo ha sido robado.

Her şey çalındı.

Pudo haber sido Tom.

Bu Tom olabilirdi.

Hoy ha sido tonificante.

Bugün canlandırıcıydı.

Nunca lo hemos sido,

Hiç olmadı.

Siempre ha sido así.

O her zaman öyleydi.

Ha sido escrito todo.

- Bunların hepsi yazıldı.
- Hepsi yazılı.

Siempre he sido diferente.

Ben her zaman farklıydım.

Tom ha sido arrestado.

Tom tutuklandı.

Debe haber sido terrible.

Bu korkunç olmalı.

Tom ha sido absuelto.

Tom berat ettirildi.

Tom ha sido atrapado.

Tom tuzağa düşürüldü.

¡Vaya, ha sido rápido!

Vay, bu hızlıydı!

Tom ha sido elegido.

Tom seçildi.

Nadie ha sido herido.

Kimse yaralanmadı.

Han sido buenos soldados.

Sizler iyi askerlersiniz.

- Tom admitió haber sido derrotado.
- Tom admitió que había sido derrotado.

Tom yenildiğini kabul etti.

- Debe de haber sido muy guapa.
- Debe de haber sido muy hermosa.

O çok güzel olmalı.

- Pudo haber sido cualquier de nosotros.
- Podría haber sido cualquiera de nosotros.

İçimizden herhangi biri olabilirdi.

Las cuerdas han sido cortadas.

İp parçalandı.

Pero no ha sido fácil.

Ancak yine de kolay değildi.

Nunca ha sido tan bajo.

tüm zamanların en düşük seviyesinde.

58 dólares han sido retirados

58 dolar para çekilivermiş

Nunca había sido tan feliz.

Hiç daha mutlu olmadım.

Eso puede haber sido verdad.

O, gerçek olabilirdi.

Él lamenta haber sido perezoso.

Tembel olduğu için pişman.

Aparentemente ella había sido rica.

O zenginmiş gibi görünüyor.

Has sido una gran ayuda.

Muhteşem bir yardımcısın.

Tom ha sido muy paciente.

Tom çok sabırlıydı.

Tom ha sido muy infeliz.

Tom çok mutsuzdu.

He sido honesto con él.

Ona karşı dürüst oldum.

Siempre ha sido amable conmigo.

O, her zaman bana karşı naziktir.

Ha sido agradable encontrarte aquí.

Burada seninle tanışmak hoştu.

También he sido invitado allí.

Ben de oraya davet edildim.

Él debió haber sido abogado.

O, bir avukat olmalıydı.

Ella parece haber sido feliz.

O, mutlu görünüyor.

¿Alguna vez has sido arrestado?

Hiç tutuklandın mı?

Ha sido un buen día.

Güzel bir gündü.

Él debe haber sido rico.

- O, zengin olmalı.
- O, zengin olmuş olmalı.

Tom nunca ha sido puntual.

Tom hiç dakik biri olmamıştır.

Hoy he sido muy afortunado.

Bugün çok şanslıydım.

Ha sido un año difícil.

Zor bir yıl oldu.

Nunca he sido más feliz.

Hiç daha mutlu olmadım.

¿Cómo han sido vuestras vacaciones?

Tatiliniz nasıldı?

Ha sido por tu culpa.

Bu senin kendi hatan.

Ha sido un placer conocerte.

Sizinle tanışmak bir zevkti.

Ha sido una larga guerra

Uzun bir savaş oldu.

Tom podría haber sido asesinado.

Tom öldürülmüş olabilir.

Jamás he sido besada así.

Hiç böyle öpülmedim.

La ley ha sido modificada.

Kanun değişti.

Eso pudo haber sido prevenido.

Bu önlenebilirdi.

Tom siempre ha sido callado.

Tom her zaman sessizdi.

¿Has sido totalmente honesto conmigo?

Bana karşı bütünüyle dürüst müydün?

Tom pudo haber sido asesinado.

Tom öldürülebilirdi.

La boda ha sido cancelada.

Düğün iptal edildi.

La calle ha sido cerrada.

Sokak kapatıldı.

Esto ha sido muy fácil.

Bu çok kolaydı.

Ha sido agradable hablar contigo.

Seninle konuşmak güzeldi.

Hoy ha sido extremadamente aburrido.

Bugün son derece sıkıcı oldu.

La puerta ha sido forzada.

Kapı zorlanmış.

Ha sido agradable charlar contigo.

Sizinle sohbet etmek güzeldi.

He sido engañado de nuevo.

Ben yine aldatıldım.

Él parecía haber sido rico.

O zengin gibi görünüyordu.

Esto parece haber sido inevitable.

Bu kaçınılmaz gibi gözüküyor.