Translation of "Honestidad" in Turkish

Queremos honestidad.

Biz dürüstlük istiyoruz.

Aprecio tu honestidad.

Dürüstlüğünü takdir ediyorum.

- Nunca cuestionaría la honestidad de él.
- Nunca cuestionaría su honestidad.

Onun dürüstlüğünü asla sorgulamadım.

La honestidad no paga.

Dürüstlük bedel ödemez.

Gracias por tu honestidad.

Dürüstlüğün için teşekkürler.

La honestidad no siempre paga.

Dürüstlük her zaman karşılığını vermez.

Algunas personas cuestionaron su honestidad.

Bazı insanlar onun dürüstlüğünü sorguladı.

La honestidad es el último bastión.

Dürüstlük son kaledir.

La honestidad es una enorme virtud.

Dürüstlük büyük bir erdemdir.

La honestidad no garantiza el éxito.

Dürüstlük başarının garantisi değildir.

Ella lo elogió por su honestidad.

O, dürüstlüğü için onu övdü.

Lo elogiaron por su honestidad e integridad.

Dürüstlüğü ve doğruluğu için onu takdir ettiler.

La honestidad será retribuida a la larga.

Dürüstlük uzun vadede karşılığını alır.

¿Cómo podemos estar seguros de su honestidad?

Onun dürüst olduğundan nasıl emin olabiliriz?

Tom admira a Mary por su honestidad.

Tom onun dürüstlüğünden dolayı Mary'ye hayran.

Tom le apreció a Mary su honestidad.

Tom Mary'nin dürüstlüğünü takdir etti.

El profesor elogió al muchacho por su honestidad.

Öğretmen dürüstlüğü için çocuğu övdü.

La honestidad no es siempre la mejor política.

Dürüstlük her zaman en iyi politika değildir.

Los estadounidenses admiran a Lincoln por su honestidad.

Amerikalılar Lincoln'a dürüstlüğü için hayranlar.

La honestidad es la razón principal de su éxito.

Dürüstlük onun başarısı için temel nedendir.

Te puedo asegurar que tu honestidad paga a la larga.

Dürüstlüğün uzun vadede ödeme yaptığına seni temin edebilirim.

- La honestidad es una virtud.
- La sinceridad es una virtud.

Dürüstlük bir erdemdir.

Una relación basada en una honestidad completa está condenada al fracaso.

Toplam dürüstlüğe dayalı bir ilişki başarısızlığa mahkûmdur.

No hace falta decir que la honestidad es la base del éxito.

Başarının anahtarının dürüstlük olduğunu söylemeye gerek bile yoktur.

- No puedo responder por su falta de honestidad.
- No puedo responder por que él sea un deshonesto.

Ben onun sahtekarlığına karşılık veremem.