Examples of using "Fijamente" in a sentence and their turkish translations:
Dikkatle baktılar.
Hepimiz ona baktık.
Gözlerini bana dikti.
Ben adama baktım.
Herkes bana bakıyordu.
Tom, Mary'ye baktı.
sadece durup bana baktılar.
O nefret ile ona baktı.
Oturdum ve ona baktım.
Onun yüzüne baktım.
- İnsanlara bakmak kabalıktır.
- İnsanlara dik dik bakmak kabalıktır.
Bob yüzüme baktı.
Korkulu gözlerle ona bakıyordu.
Tom nefretle Mary'ye baktı.
Bana baktı ve bir şey demedi.
Tom camdaki yansımasına baktı.
doğrudan bakıp apaçık bir eylemi gözden kaçırmakla ne ilgisi var?
Tom sadece bilgisayar ekranına bakıyor.
Tom boş ekrana bakmaya devam etti.
Tom niçin herkesin ona baktığını merak ediyordu.
İnsanların neden bana baktıklarını merak ettim.
Tom boş bilgisayar ekranına baktı.
Gökyüzüne bakarsan, hedefi kaçırırsın.
O, ona nefretle baktı.
Tom ve Mary birbirlerine nefretle baktılar.
Güzel sahneyi izledik.
gözleri büyük bir sevinçle diğer insanların gözleriyle buluşuyordu.
Tom orada öylece durup Mary'nin aynada kendisine bakmasını izliyordu.
O, daktiloya bakarken "o gürültü yüzünden düşünemiyorum" dedi.
Tom yatak odasındaki akvaryumda yüzen tropik balıklara bakarak oturdu.
İnsanlar yabancılara bakmamalılar.
Gözlerimi tekrar açar açmaz, Amina bira bardağının tabanından bana bakıyordu.