Translation of "Miraron" in Turkish

Todos miraron.

Herkes baktı.

Ellos miraron fijamente.

Dikkatle baktılar.

Ellos miraron adentro.

İçeriye dikkatle baktılar.

Cuidadosamente miraron hacia adentro.

İçeriye dikkatle baktılar.

Los tres muchachos se miraron.

Üç genç birbirine baktı.

Ellos me miraron y sonrieron.

Bana bakıp güldüler.

Los tres miraron a Tom.

Onların üçü sadece Tom'a baktı.

Todos miraron nuevamente a Tomás.

Herkes tekrar Tom'a baktı.

Tom y María miraron a John.

- Tom ve Mary her ikisi de John'a baktı.
- Hem Tom hem de Mary John'a baktılar.

- Todos miraron.
- Todos observaron.
- Todos comtemplaron.

- Onların hepsi izledi.
- Hepsi izledi.

Tom y Mary se miraron mutuamente.

Tom ve Mary birbirlerine baktı.

Entonces, se callaron y todos me miraron

Sonra sessizleşip bana baktılar,

Los hombres miraron a Jessie en silencio.

İnsanlar sessizce Jessie'ye baktı.

Tom y Mary se miraron a los ojos.

Tom ve Mary birbirlerinin gözlerinin içine baktılar.

Todos miraron a Tom para ver qué haría.

Herkes onun ne yapacağını görmek için Tom'a baktı.

Algunos estudiantes la miraron con lágrimas en los ojos.

Bazı öğrenciler gözlerindeki göz yaşlarıyla ona baktı.

Tom y Mary se miraron mutuamente, y luego a John.

Tom ve Mary birbirlerine ve sonra da John'a baktılar.

Tom y Mary se miraron y se pusieron de pie.

Tom ve Mary birbirlerine baktılar ve ayağa kalktılar.

Las profesoras se miraron las unas a las otras asombradas.

Kadın öğretmenler birbirlerine baktılar, afallamışça.

Tom y María se miraron el uno al otro en silencio.

Tom ve Mary sessizce birbirine baktı.

Tom y Mary se miraron el uno al otro y sonrieron.

Tom ve Mary birbirlerine baktı ve gülümsedi.

Tom y Mary se miraron fijamente el uno al otro con odio.

Tom ve Mary birbirlerine nefretle baktılar.

Tom y María se miraron el uno al otro y se pararon.

Tom ve Mary birbirlerine baktılar ve ayağa kalktılar.

Tom y María se miraron el uno al otro por un instante.

Tom ve Mary bir süreliğine birbirlerine baktılar.

Todos en el parque miraron hacia arriba al globo de aire caliente.

Parktaki herkes sıcak hava balonuna baktı.

Tom y Mary se miraron mutuamente y luego volvieron la vista a John.

Tom ve Mary birbirine baktı ve sonra da tekrar John'a baktılar.

Por un tiempo, el sultan y los enviados se miraron, unos a otros en silencio.

Bir süreliğine Sultan ve elçiler birbirlerine sessizce baktılar.