Examples of using "Escombros" in a sentence and their turkish translations:
Bina moloz haline geldi.
Binanın olduğu yerde bir moloz yığını var.
Birçok felaketzede çöken binanın enkazından kurtarıldı.
Bir bebek çöken binanın yıkıntıları arasından sağ çıkarıldı.
Kurbanların bilinmeyen sayısı moloz altında kalmış olabilir.
2. Dünya Savaşı sırasında, Avrupa'daki birçok ünlü yer moloza dönüştü.
Küçük kıskaçlarıyla mercan döküntülerini ve yosunları üzerlerine getiriyorlar, kamufle oluyorlar,