Translation of "Ejercicios" in Turkish

0.008 sec.

Examples of using "Ejercicios" in a sentence and their turkish translations:

Elegimos tres ejercicios completados

Bir hafta sürede tamamlanan

No corrijo sus ejercicios.

Ben onların egzersizlerini düzeltmem.

¿Qué tipo de ejercicios hacés?

Ne tür egzersizler yapıyorsunuz?

Los ejercicios son sencillos y efectivos.

Egzersizler basit ve etkilidir.

Hago ejercicios dos horas por día.

Ben her gün iki saat egzersiz yaparım.

¿Por qué no estabas escribiendo los ejercicios?

Neden alıştırmaları yazmıyordun?

Después del trabajo, voy a hacer ejercicios.

İşten sonra egzersize gideceğim.

Resolví todos los ejercicios en menos de media hora.

Bütün alıştırmaları yarım saatten kısa bir sürede çözdüm.

Podemos tomar los ejercicios y técnicas que usan los astronautas

çalıştıkları için, astronotlar için kullandığımız egzersizleri

Un nuevo batallón de voluntarios como su instructor de ejercicios.

gruba katıldı. tatbikat eğitmeni olarak gönüllü taburu.

Uno de mis ejercicios favoritos en mis clases sobre creatividad

Derslerimde yaratıcılık üzerine en sevdiğim alıştırmalardan biri,

Haz todos los ejercicios que están al final del capítulo.

Bölümün sonundaki tüm egzersizleri yapın.

Me gusta hacer algunos ejercicios para calentar antes de correr.

Koşmadan önce gevşemek için birkaç egzersiz yapmayı severim.

Estoy ayudándole a mi hermana a hacer sus ejercicios de matemáticas.

Matematik alıştırmaları için kız kardeşime yardım ediyorum.

Realizaron ejercicios de navegación y practicaron maniobras de atraque utilizando su cohete

Hedef olarak harcanmış roket güçlendiricilerini kullanarak navigasyon egzersizleri yaptılar ve yanaşma manevraları uyguladılar

Soult, el viejo instructor de ejercicios, impuso una disciplina estricta y entrenó duro a sus hombres, ganándose

birliklerin komutanlığı da vardı . Eski eğitim hocası Soult, sıkı bir disiplin uyguladı ve adamlarını sıkı bir şekilde eğiterek

Intenté explicarle los ejercicios de álgebra, pero le entró por una oreja y le salió por la otra.

Ona cebir ev ödevini açıklamaya çalıştım ama o bir kulağından girdi diğerinden geri çıktı.