Examples of using "Ebrio" in a sentence and their turkish translations:
Sarhoş değilim.
Larry Ewing sarhoştur.
- Şoför sarhoştu.
- Sürücü sarhoştu.
- Sarhoş araba sürdüğü için tutuklandı.
- Alkollü araç kullanmaktan tutuklanmıştı.
- Sarhoş araba sürmek ciddi bir sorundur.
- Sarhoş araba sürme ciddi bir sorundur.
Sarhoş değildim.
- Sarhoş musun?
- Kafan kıyak mı?
Sarhoş sürücü araba kazasından sorumluydu.
Şu an gerçekten çok sarhoşum, iki klavye görüyorum.
Komşumun oğlu sarhoş bir sürücü tarafından öldürüldü.
Sarhoşken araba sürdüğü için cezalandırıldı.
Tom her gece bu zamanda sarhoş olurdu.
Tom'un sarhoşken araba sürmekten tutuklanması beni hiç şaşırtmadı.
Polis alkollü araç kullanmaktan onu tutukladı.
Tom alkollü araba sürme suçunu kabullendi ve ehliyeti altı aylığına iptal edildi.
O sarhoştu ve arka kapıyı kapatmayı unuttu.