Translation of "Distante" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "Distante" in a sentence and their turkish translations:

Tom estaba distante.

Tom ilgisizdi.

Te siento distante.

Sen uzak görünüyorsun.

Y ven un reflejo distante

sıcak dolayısıyla uzakta parlayan bir yansıma görebilirsiniz.

A un lugar muy distante

Beşliler Tekeri'nde çok uzak

Algunas veces él parece muy distante.

Bazen çok mesafeli görünüyor.

Napoleón no se impresionó al principio: Davout era distante,

Napolyon ilk başta etkilenmemişti –Davout mesafeli, dağınık

Ese alienígena distante y el nuestro no son lo mismo ahora.

O uzaktaki uzaylıyla bizim şimdimiz aynı değildir.

Se dieron cuenta de que debía haber un planeta gigante y distante.

Farkına vardılar ki uzak, devasa bir gezegen olmalıydı;

Se mostraba cada vez más distante, e incluso sus ayudantes lo encontraban difícil de agradar.

Giderek daha uzaklaşıyordu ve yardımcıları bile onu sevmekte zorlanıyordu.