Translation of "Declaró" in Turkish

0.305 sec.

Examples of using "Declaró" in a sentence and their turkish translations:

Tom finalmente se declaró culpable.

Tom sonunda suçu kabul etti.

Ella declaró que no era culpable.

Suçlu olmadığını beyan etti

Él se declaró a la joven.

O, genç kadına evlenme teklif etti.

La nación declaró recientemente su independencia.

Ulus son zamanlarda bağımsızlığını ilan etti.

Se declaró un alto al fuego.

Bir ateşkes ilan edildi.

Tom se le declaró a Mary.

Tom Mary'ye evlenme teklif etti.

El jurado declaró culpable al acusado.

Jüri sanığı suçlu buldu.

- Reunió valor y se declaró a ella.
- Él reunió valor y se declaró a ella.

Cesaretini topladı ve ona evlenme teklif etti.

Una vez se declaró incapaz de orar

Bir keresinde "Hıristiyanlık karşıtlarına" yani Katoliklere

Que declaró esto en su discurso presidencial.

AFA Başkanı.

El sacerdote los declaró marido y mujer.

Rahip onları koca ve karı ilan etti.

Irán le declaró la guerra a Estados Unidos.

İran ABD'ye karşı savaş ilan etti.

El país le declaró la guerra a su vecino.

Ülke komşusu karşı savaş ilan etti.

Brasil le declaró la guerra a Argentina en 1825.

Brezilya 1825 yılında Arjantin'e savaş ilan etti

El gobierno declaró explícita su intención de bajar los impuestos.

- Hükümet vergileri düşürmek için niyetini açıkça bildirdi.
- Hükümet, niyetinin vergileri düşürmek olduğunu açıkça belirtti.

Él dijo que Estados Unidos declaró su independencia en 1776.

O, Amerika'nın bağımsızlığını 1776 yılında ilan ettiğini söyledi.

Tom le declaró la guerra a la corrupción en su país.

Tom ülkesindeki yolsuzluğa savaş ilan etti.

Japón le declaró la guerra a Estados Unidos en diciembre del 1941.

Japonya, Aralık 1941'de ABD'ye savaş ilan etti.

Japón le declaró la guerra a Estados Unidos en diciembre de 1941.

Japonya, 1941'in Aralık ayında ABD'ye savaş ilan etti.

Tom se declaró culpable de conducir ebrio y le retiraron el carné de conducir durante seis meses.

Tom alkollü araba sürme suçunu kabullendi ve ehliyeti altı aylığına iptal edildi.

Cuando él declaró abiertamente que se iba a casar con Pablo, a su abuela casi le dio un infarto y a su tía se le salieron los ojos de las órbitas; sin embargo, su hermana pequeña sonrió con orgullo.

O Pablo ile evleneceğini açıkça ilan ettiğinde, neredeyse büyük annesine kalp krizi geçirtecekti , halasının gözlerini yuvasından fırlattıracaktı fakat küçük kız kardeşi gururla baktı.