Translation of "Dama" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "Dama" in a sentence and their turkish translations:

Ella fue Primera Dama.

O First Lady'ydi.

¿Conoces a esta dama?

Bu bayanı tanıyor musun?

La dama se quedó callada.

Bayan sessiz kaldı.

Esa dama parece ser rica.

Şu bayan zengin görünüyor.

Él saludó a la dama.

O, bayanı selamladı.

Ella era la Primera Dama.

O Başkan Karısıydı.

Esa pobre dama está discapacitada.

Şu zavallı kadın engelli.

Esta araña dama blanca busca pareja.

Bu beyaz avcı örümcek kendine eş arıyor.

Mary es la dama de honor.

Mary nedimedir.

Tu abuela es una dama encantadora.

- Büyükanneniz çok hoş bir hanım.
- Anneanneniz çok hoş bir bayan.

Veo un señor y una dama.

Bir beyefendi ve bir bayan görüyorum.

Tom promovió su peón a dama.

Tom piyonunu vezire terfi ettirdi.

La dama venía de una buena familia.

Hanımefendi iyi bir aileden geliyordu.

Mi sueño es ser la Primera Dama.

Hayalim devlet başkanının eşi olmak.

Se decía que esa dama era una actriz.

O bayanın bir oyuncu olduğu söylendi.

La dama se mudó aquí hace un mes.

Hanımefendi, bir ay önce buraya taşındı.

Ella fue dama de honor en la boda.

O, düğünde bir nedimeydi.

Le di mi asiento a la dama mayor.

Yerimi yaşlı bayana verdim.

La muerte es una misteriosa y despiadada dama.

Ölüm merhameti olmayan gizemli bir bayandır.

La dama vestida de blanco es una famosa actriz.

Beyaz elbiseli kadın, ünlü bir aktristir.

Por favor, llame a un taxi para esta dama.

Lütfen bu bayana bir taksi çağırın.

Capturé a la dama de Tom con mi caballo.

Atımla Tom'un vezirini yedim.

Finalmente, otra araña dama blanca, pero no la que buscaba.

Nihayet bir beyaz avcıya denk geliyor. Ama aradığı eş değil bu.

La dama persistía en ponerse esa camisa pasada de moda.

Bayan böyle eski moda bir gömlek giymekte ısrar etti.

Tenéis que quitaros el sombrero en presencia de una dama.

Hanımefendilerin huzurunda şapkalarınızı çıkarmak zorundasınız.

Él le ayudó a la dama a entrar al auto.

O, bayanın arabaya binmesine yardımcı oldu.

Deberías saber que a una dama no se le pregunta la edad.

- Bir bayana yaşının sorulmayacağını bilecek kadar akıllı olmalısın.
- Bir bayana yaşını sormayacak kadar mantıklı olmalısın.

Ser mujer es difícil. Hay que pensar como hombre, actuar como una dama, verse como una niña y trabajar como caballo.

Kadın olmak zordur. Erkek gibi düşünmeyi, hanımefendi gibi davranmayı, genç kız gibi görünmeyi ve de eşek gibi çalışmayı gerektirir.

- Le di mi asiento a la dama mayor.
- Le cedí mi asiento a la anciana.
- Le dejé mi asiento a la anciana.
- Le dejé mi sitio a la anciana.

Yerimi yaşlı bayana verdim.