Translation of "Saludó" in Turkish

0.007 sec.

Examples of using "Saludó" in a sentence and their turkish translations:

Tom saludó.

Tom el salladı.

Me saludó.

O, bana "Merhaba" dedi.

Él la saludó amistosamente.

Onu dostça selamladı.

Saludó a la mujer.

O, kadına selam verdi.

Tom saludó a Mary.

Tom Mary'ye merhaba dedi.

El presidente saludó al público.

Devlet başkanı halkı selamladı.

Él saludó a la mujer.

Kadına merhaba dedi.

Él saludó a la dama.

O, bayanı selamladı.

Ella nos saludó con una sonrisa.

O, bizi bir gülümseme ile karşıladı.

Ella me saludó con una sonrisa.

O, beni tebessümle selamladı.

Ella me saludó con una agradable sonrisa.

O hoş bir gülümsemeyle beni selamladı.

La mesera me saludó con una sonrisa.

Garson beni bir gülümseme ile karşıladı.

Tom saludó con la mano a Mary.

Tom Mary'ye el salladı.

La niña me saludó con una sonrisa.

Kız beni tebessümle selamladı.

Tom saludó a Mary con una sonrisa.

Tom Mary'yi bir tebessümle selamladı.

La Sra. Parker le saludó con una sonrisa.

Bayan Parker bir gülümseme ile onu selamladı.

Ella saludó a Mr. Kato con una sonrisa.

O, Bay Kato'yu bir gülümsemeyle selamladı.

Lo saludó alegremente como siempre lo había hecho.

O, her zaman yaptığı gibi neşeyle onu selamladı.

La actriz saludó a sus fans desde el escenario.

Aktris sahneden fanatiklerini selamladı.

Ayer vi a tu hijo, y me saludó cordialmente.

Dün senin oğlununla karşılaştım ve o beni kibarca selamladı.

- Me saludó con una sonrisa.
- Él me recibió con una sonrisa.

- O bir tebessümle beni selamladı.
- O, beni tebessümle selamladı.

Siquiera te saludó con la mano. A mí ni me miró.

Senin en azından elini sıktı. Bana bakmadı bile.

- Ella me recibió con una sonrisa.
- Ella me saludó con una sonrisa.

O, beni tebessümle selamladı.

Nancy me saludó con una inclinación desde el otro lado de la calle.

Nancy caddenin karşısından beni başı ile selamladı.

Él sujetó el volante con una mano y me saludó con la otra.

O bir eliyle direksiyonu tuttu ve diğeriyle bana el salladı.

- Mary le dio la bienvenida a su madre con un beso.
- María saludó a su madre con un beso.

Mary annesini bir öpücükle karşıladı.