Translation of "Cuánta" in Turkish

0.005 sec.

Examples of using "Cuánta" in a sentence and their turkish translations:

¿Cuánta leche queda?

Orada ne kadar süt kaldı?

¿Cuánta sal necesitas?

Ne kadar tuza ihtiyacın var?

¿Cuánta agua tienes?

Ne kadar suyun var?

Pregúntale cuánta sopa quiere.

Ne kadar çorba istediğini ona sor.

¿Cuánta gente trabaja aquí?

Burada kaç kişi çalışıyor?

¿Cuánta hambre tienes, Tom?

Ne kadar açsın, Tom?

¿Cuánta comida más hay?

Daha ne kadar yiyecek var?

¿A cuánta gente invitaste?

Kaç kişi davet ettin?

¿Cuánta sangre perdió el herido?

Yaralılar ne kadar kan kaybetti?

¿Cuánta gente hay aquí hoy?

Bugün kaç kişi burada?

¿Cuánta gente hay en tu fiesta?

Partinde kaç kişi var?

¿Cuánta gente vino a tu fiesta?

Partine kaç kişi geldi?

¿Cuánta gente escaló el Monte Everest?

Kaç kişi Everest dağına tırmandı?

¿Cuánta tarta eres capaz de comer?

Ne kadar kek yiyebilirsin?

¿Cuánta gente vino al zoológico ayer?

Dün hayvanat bahçesine kaç kişi geldi?

¿Cuánta miel empleas para este pastel?

Bu pasta için ne kadar bal kullanırsın?

¿Cuánta gente hay en tu grupo?

Grubunda kaç kişi var?

¿Cuánta gente hubo en la reunión?

Toplantıda kaç kişi vardı?

¿Cuánta gente hay en la tienda?

Mağazada kaç kişi var?

¿Cuánta gente hay en esta oficina?

Bu ofiste kaç kişi vardır?

- ¿Cuánta hambre tienes?
- ¿Cuán hambriento estás?

Ne kadar açsın?

¿Sabes cuánta gente vive en Australia?

Avustralya'da kaç kişinin yaşadığını biliyor musun?

¿Cuánta gente viste en el parque?

Parkta kaç kişi gördün?

- ¿Cuánta televisión ves?
- ¿Cuánto ves la televisión?

Ne kadar TV izlersin?

¿A cuánta gente invitaste a tu fiesta?

Partinize kaç kişi davet ettiniz?

¿A cuánta gente invitaste a tu boda?

Düğününüze kaç kişi davet ettiniz?

¿De cuánta agua está constituido el cuerpo humano?

Vücudumuzun ne kadarı sudan oluşuyor.

Cuánta gente en el pueblo realmente necesita un médico

köydeki insanların aslında doktora ne kadar muhtaç olduğu

¿Sabes cuánta gente murió cuando se hundió el Titanic?

Titanik battığında kaç insan öldü, biliyor musun?

¿Con cuánta comida debería estar alimentando a mi perro?

Köpeğimi ne kadar beslemeliyim?

Te sorprenderías de cuánta cerveza toma Tom cuando sale.

Dışarı çıktığında Tom'un ne kadar çok bira içtiğine şaşırırdın.

Entonces, ¿cuánta información nos hace falta para crear esta imagen?

Peki böyle bir görseli oluşturmak için ne kadar bilgiye ihtiyacımız var?

- ¿Cuántas personas viven en Australia?
- ¿Cuánta gente vive en Australia?

- Avustralya'da kaç tane insan yaşıyor?
- Avustralya'da kaç kişi yaşıyor?

- ¿Hasta dónde llegaste?
- ¿Cómo de lejos fuiste?
- ¿Cuánta distancia recorriste?

Ne kadar uzağa gittin?

Tom se preguntaba cuánta más gente cabría en el ascensor.

Tom kaç kişinin daha asansöre sığabileceğini merak etti.

Tom comprobó su cuentakilómetros para ver cuánta distancia había recorrido.

Tom ne kadar uzağa gittiğini görmek için kilometre sayacını kontrol etti.

¿Tenés idea de cuánta gente murió cuando se hundió el Titanic?

Titanik battığı zaman kaç kişinin öldüğünü hakkında herhangi bir fikrin var mı?

¿Cuánta propina se le da a un taxista en Nueva York?

New York'ta taksicilere ne kadar bahşiş verirsiniz?

- ¿Cuánta gente hay en tu equipo?
- ¿Cuántos sois en el equipo?

Ekibinde kaç kişi var?

- ¿Cuántas personas conoces bien?
- ¿A cuánta gente conoce bien?
- ¿Cuántas gente conoces bien?

Kaç tane insanı iyi biliyorsun?

No hay modo de saber cuánta agua hay allí. Podría ser un pozo sin fondo.

Ne kadar su olduğunu bilmenin imkânı yok, derin bir çıkmaz da olabilir.

- ¿Qué tan lejos queda el hotel del aeropuerto?
- ¿Cuánta es la distancia desde el aeropuerto hasta el hotel?

Havaalanıyla otel arasındaki uzaklık nedir?