Examples of using "Crítica" in a sentence and their turkish translations:
Durum kritik.
Tek bir kötü eleştiri almamış olan ben
Onun eleştirisi tamamen yersizdi.
Oradaki durum kritikti.
Bu küçük ama önemli gözleme dayanarak
yine yoğun dozda eleştiri olan bir filmdi aslında
doğrudan doğruya eleştiri başladı artık burada
yine eleştirisel bir filmdi
Hasta kritik durumda.
Eleştiriler krizi çözmez.
Eleştiriye çok duyarlı.
O sert bir eleştirmen.
Ben o kitap için bir eleştiri yazısı yazacağım.
Ama eleştirilere çok aldırmıyorum.
hayati bir yaşam becerisidir.
mükemmel bir eleştiri komedisiydi yine
CA: Yani, bu fikirle ilgili olası bir felsefi eleştiri de
çünkü şu anda, bizi geriye çeken sistemi
Bu kadar kritik olmayın.
Onun durumu kritik.
O kritik bir durumda hastaneye geldi.
Eleştiri ve toksiklikten payımı aldım.
okyanusun bu çok önemli kısmını anlamamız gerekiyor.
çıkar ilişkisini anlatan mükemmel bir eleştiri filmiydi yine
yine eleştiriler bu filmde oldukça hızıyla devam ediyor
kılıbık filminde ise bambaşka bir eleştiri vardı yine
- İnsanlar senden eleştiri talep ederler fakat sadece övgü isterler.
- İnsanlar senden eleştiri talep ederler ama sadece övgü isterler.
- İnsanlar senden eleştiri talep ederler ancak sadece övgü isterler.
Silahlı üç kurban kritik durumda.
eğitim sistemine eleştiri olarak balyoz indiriyordu resmen
Kurşun, onun göğsüne girdi, onu kritik durumda bıraktı.
iyi aile çocuğunda ise bambaşka bir eleştiri vardı
ağalık düzeni olmazsa olmazlardan zaten ağalık düzenine neredeyse her filminde eleştiri var
Modern bir eleştiri, bu çarpıtmanın, güney yarımkürede Avrupa hakimiyetinin