Examples of using "Costosa" in a sentence and their turkish translations:
O mağaza son derece pahalı.
Her zaman pahalı elbiseler alır.
Atom enerjisi pahalı ve tehlikeli.
Pahalı bir mücevhere sahip değilim.
Pahalı porselen bin parçaya bölündü.
Eski çağlarda tuz az bulunan ve maliyetli bir metaydı.
Tom Mary'ye oldukça pahalı bir kamera aldı.
Kanserin sebeblerinin araştırılması çok maliyetlidir.