Examples of using "Peligrosa" in a sentence and their turkish translations:
Ben tehlikeliyimdir.
Fırtına tehlikelidir.
Bu tehlikeli bir yol.
Lav tehlikelidir.
Detroit tehlikeli bir kenttir.
Dioksin çok tehlikelidir.
Unutmayın, başı her zaman tehlikeli olan kısmıdır.
veya bir gün böceklerden korkan bir genç kızın
ki hem yerleştirmesi zor, hem de koruması pahalı.
Kur yapmak tehlikeli bir uğraştır.
işte bu çok tehlikeli bir durum
Hangi şehir en çok tehlikeli?
Unutmayın, başı her zaman tehlikeli olan kısmıdır.
Unutmayın, başı her zaman tehlikeli olan kısmıdır.
Atom enerjisi pahalı ve tehlikeli.
Durum çok gergin ve tehlikeli görünüyordu.
Ve bu nedenle, yelken açarken, insanın şimdiye kadar çıktığı en tehlikeli, tehlikeli
Şimdi ise Kitbuqa kendini tehlikeli bir pozisyonda buldu.
bu biraz daha tehlikeli bir boyut
Bu kavşak tehlikeli.
Bu çok tehlikeli bir görev olacak.
Tufts, dünyanın en tehlikeli üniversitesidir.
Bu misyon oldukça gizli ve son derece tehlikeli.
Avrupa düşündüğümden daha tehlikeli.
Denizin bu bölümü derin ve tehlikeli.
çünkü UV ışınlarının güvenli olmadığını herkes biliyor.
olarak değerlendirildi .
sağlayan İskandinav savaşçılar tarafından terörize edilmişti .
"Apaçık" matematikteki en tehlikeli sözcüktür.
Adam Ellie'yi tehlikeli bir durumdan kurtardı.
Keskin bir dil, keskin bir bıçaktan daha tehlikelidir.
Yakalamaya çalıştığımız kişi çok tehlikeli.
...ve onunla başını yakalarız. Unutmayın, başı her zaman tehlikeli olan kısmıdır.
O, çok tehlikeli bir adam.
birleşimi sonucunda ona dünyanın en tehlikeli yılanı diyebiliriz.
Tom'un şimdiye kadar yapmaya çalıştığı en tehlikeli şey bangee jumping'tir.
Çıngıraklı yılan ısırığı böyle bir görevin ne kadar tehlikeli olabileceğini hatırlatan bir gösterge.
Çıngıraklı yılan ısırığı böyle bir görevin ne kadar tehlikeli olabileceğini hatırlatan bir gösterge.
Çıngıraklı yılan ısırığı böyle bir görevin ne kadar tehlikeli olabileceğini hatırlatan bir gösterge.
Çevreci, tehlikeli bir görevde, ülkenin benekli sinsi avcılarının peşinde, ancak yaptığı işin bir bedeli var.