Examples of using "Convincente" in a sentence and their turkish translations:
Baktığımız zaman oldukça makul görünüyor
O çok ikna edici bir iddia.
Tom Mary'nin çok iknaedici olabildiğini biliyordu.
- Bu tartışma titiz ve tutarlı ama sonuçta inandırıcı.
- Tartışma şiddetli ve ahenkli ama sonuçta inandırıcı değil.